Sarhoş olmayan bir tip olduğunu söylemişti ama alkol biraz da olsa etkiliyor olmalıydı. Sevgili kraliçemizin bu kadar çok konuştuğu görülmemişti yoksa. Gerçi belki de günlük yaşantısında geveze biriydi. Sistem işleyişi ve Shisha'nın teorilerinin ülkenin ileri gelenleriyle herhangi bir açıdan bağlantılı olamayacağı üzerine uzun bir nutuk çekerken, bir yandan da çıkardığı yelpazesiyle serinlemek için çabalıyordu. Evet, içerisi biraz havasız kalmıştı. Genellikle giyebildiği en ince gömleği giydiği için Shisha bu durumdan sorun yaşamıyordu. Yine de kadını bunaltmak istemiyordu. bir yandan da sözünü bölüp kalkıp camı açmak istemedi. Dinliyormuş gibi yapmaya devam etti. Gözü ara sıra duvardaki saate kayıyordu. Dinliyormuş rolü yaparken kadının şarabını tazeledi yeniden. Dinlememesinin sebebi bu konuya merakı olmamasından kaynaklanmıyordu. Aksine, Dusha'nın içinde bulunduğu durumdan daha çok rahatsız olan bir insan olamazdı. Özellikle şatosunda yaşayan kral ya da karşısında kendisine iş öğreten kraliçe. Ancak dinlenecek bir yanı da yoktu ki kadının? Hayır, boş konuşmuyordu ama kralın eşi olarak zaten kralı ve ülkenin önde gelenlerini savunacaktı. Bİr açıdan bu onun göreviydi ne de olsa.
Uzun bir konuşmadan sonra ikili arasında bir ortak küme ortaya çıkmış gibiydi. Dusha dininin ülkeye verdiği zarar. Tabi, direkt bu şekilde dile getirmemişti kraliçe ama bu durum gün gibi ortadaydı. Dusha dininden kaynaklanan cehalet, halkı kesinlikle geriye çekiyordu her geçen gün. Bunun çözümünü de eğitime bağlıyordu. Doğru olabilirdi tabi. Bunun konuşulması gereken an bu değildi. İşin güzel kraliçenin konuyu kendi kendine değiştiriyor olmasıydı. Böylece artık yalan sıkmaya gerek kalmamıştı. Bir anlık rahatlamıştı Shisha ama bu sefer de konu Shisha'nın işlediği "cinayetlere" geliyordu hafiften. Adaleti yerine getirmenin suç olarak karşılandığı bir dünya.
Kraliçe sözlerini bitirdikten sonra iyice terlemeye başlamıştı. Sonrasında da günün yorgunluğunu üzerinden atmak için bir Shisha'dan masaj yapmasını rica etmişti.Shisha tebessüm etti ve dalgaya alır bir tavırla ayağa kalkıp camı açtı.
"Kraliçeye masaj yapmak mı? Bu şans her gün gelmez."
Gerçekten de öyle. Muhtemelen şu ülkede kral dışında bu kadının omuzlarını ovalayacak tek kişiydi Shisha. Yakında kral da kadrajdan çıkacaktı tabi. Önce kraliçenin güvenini kazanmak lazımdı. Öyle bir soruyla karşı karşıya gelmişti ki yalan sıkmak istemiyordu. Kendisini doğru bir şekilde tanıtmak için doğruları söylemeliydi. En azından kısmen. Kraliçenin arkasına geçti ve yumuşak bir şekilde omuzlarına masaj yapmaya başladı. Bir yandan da gülmeye başladı çünkü kadının yargılayıcı sözleri sinirini bozmuştu. Belli etmeyecekti.
"Öncelikle şunu bilmeniz lazım ki bir yanlış anlaşılma oldu. Amacım birini öldürmek değildi. Ha, diyelim ki öyle bir amacım vardı..." güldü ve ekledi. "Ömür boyu hapis mi, kraliçem? Adalet, Dusha'nın koyduğu kanunlarla sınırlı bir kavram değildir. Bazılarına göre en azından. Kendi adıma konuşmak gerekirse mükemmel ötesi, ustalıkla düzenlenmiş, fani bir kulun aklına gelemeyecek kadar dahiyane, sınır tanımayan yaratıcılıktaki kanunlarımızın ufak tefek açıkları mevcut. Din adamlarının bile tecavüzle iç içe olduğu bir ülkede ömür boyu hapis çok "mutlu" bir cezalandırma olarak kalıyor. Dediğim gibi bu sadece benim, başı boş bir memurun düşüncesi."
Biraz daha bastırdı kraliçenin omuzlarına. Sonra biraz daha. Ardından yüzündeki dalga geçen ifadeyi silerek konuşmaya devam etti.
"Ayrıca affınıza sığınarak eklemeliyim ki yaptığım şey, eğer ki isteyerek yapmış olsaydım, neden korkaklık oluyor anlamış değilim. Onurlu bir insanla karşılıklı bir dövüş içerisinde olsak arkadan saldırmak korkaklık derdim. Doğru. Siz cidden, bir tecavüzcüye karşı verdiğim savaşta, onurlu bir adama karşı nasıl davranıyorsam öyle davranmam gerektiği fikrini mi öne sürüyorsunuz? Ha, korkaklık buysa evet, muhtemelen daha korkak birini tanımadınız."
Kadının saçlarını omzundan önüne attı ve gömleğin yakasını elleriyle çekip genişleterek daha geniş alanlara masaj yapmaya başladı.
"Zulmeden insanların yaşama hakkına sahip olmadığını düşünüyorum. Dusha'nın barışından daha önemli bir husus yoktur. Benim kendi düşüncem bu yöndedir."
Re: [Shisha Shøge] Şatoda Bir Avare
#11"I know your anger, I know your dreams
I've been everything you want to be"
I've been everything you want to be"

► Show Spoiler