Üniversite Çağı
Posted: Thu Jul 16, 2020 12:33 am
Başkent düşündüğüm gibi insan kalabalığından başka bir şey değildi. Kalacak yerimi, üniversiteyi ayarladıktan sonra kütüphaneleri araştırmaya başladım. Birkaç tane kütüphane vardı. Bunlardan en yakını kaldığım yere yaklaşık 22 dakikalık yürüme mesafesindeydi. Bütün hepsini görmemiştim ama üniversite içindeki sanırım gördüğüm en büyük kütüphaneydi. Galiba normaldi de, ne de olsa üniversite içinde yani. Neyse kaldığım yerdeki kütüphaneye gidip kayıt işlemlerimi yaptım. Sonuçta beğendiğim kitap olursa almak için işlemler yapılacaktı. Kayıt işlerimi halletmemin ardından içerideki kitapları incelemeye başladım. 'Atis'in Hayatı' 'Gizemli Yolculuk' adlı kitapları aldıktan sonra yanıma almak için onları yazdırdım ve kaldığım yere doğru hareketlendim.
Kapıyı açıp girdikten sonra yemek için bir şeyler hazırlamaya mutfağa girdim. Birkaç sebze ve eti çıkardıktan sonra önce eti suda haşlamaya bıraktım. O arada da sebzeleri kesip hazırlamaya başladım. Ardından kızartma işlemleri ve en sonunda etle buluşturma ile yemeği hazırlamayı bitirdim. Yanına içecek aldıktan sonra masaya gerekli eşyaları da koyup yemeğe başladım. Sanırım hayatımdaki ilk defa bir evde oturup tek başıma yemek yiyordum. Ne bir ses vardı, ne de bir nefes... Sadece tabağıma değen çatal, kaşığımdan gelen sesler evin içini dolduruyordu. Sanırım 18 yıl annen ve babanın gürültüsüne alışıp, tek başına kalmak hiç de kolay olmuyormuş. Yemeğimi yedikten sonra bulaşıklarla başka zaman uğraşmamak için şimdi temizlemeye başladım. Zaten fazla vaktimi de almazdı. Bir tabak, bir çatal vs. ne kadar zor olabilir ki..! Bulaşıkları da yıkadıktan sonra ellerimi kurularken şöyle bir salona baktım. Hiç kimse yok, hiçbir ses yok. Gerçekten ailemin seslerini sevmesem de şuan nedense onları arıyordum. Kalbim sanki hafifçe bıçak ucuyla dürtülüyormuş gibi hissediyordum. Garip bir histi. Havluyu astıktan sonra aldığım kitapları alıp yatağıma uzandım. Ayaklarımın birini uzatıp, birini kendime çekerken 'Gizemli Yolculuk' adlı kitabı okumaya başladım. Bir adamın Himota dağlarında olan yolculuğuyla ilgili bir kitaptı. Kılıcıyla düşmanlarını yere seren, ulaşılmaza ulaşmanın yollarını arayan garip bir adam hakkında... Kitap 238 sayfaydı. Yaklaşık 1 buçuk saat falan okumamın ardından 92. sayfayı geçerken saatin baya ilerlediğini fark ettim. Bu nedenle sayfanın köşesini hafif bükerek kapattıktan sonra ışığı da kapatıp uyumaya geçtim. Yarın sonuçta ders programlarını alacağım. Pazartesi dersler başlar mı bilmiyorum ama gitmekte fayda vardı.
Kapıyı açıp girdikten sonra yemek için bir şeyler hazırlamaya mutfağa girdim. Birkaç sebze ve eti çıkardıktan sonra önce eti suda haşlamaya bıraktım. O arada da sebzeleri kesip hazırlamaya başladım. Ardından kızartma işlemleri ve en sonunda etle buluşturma ile yemeği hazırlamayı bitirdim. Yanına içecek aldıktan sonra masaya gerekli eşyaları da koyup yemeğe başladım. Sanırım hayatımdaki ilk defa bir evde oturup tek başıma yemek yiyordum. Ne bir ses vardı, ne de bir nefes... Sadece tabağıma değen çatal, kaşığımdan gelen sesler evin içini dolduruyordu. Sanırım 18 yıl annen ve babanın gürültüsüne alışıp, tek başına kalmak hiç de kolay olmuyormuş. Yemeğimi yedikten sonra bulaşıklarla başka zaman uğraşmamak için şimdi temizlemeye başladım. Zaten fazla vaktimi de almazdı. Bir tabak, bir çatal vs. ne kadar zor olabilir ki..! Bulaşıkları da yıkadıktan sonra ellerimi kurularken şöyle bir salona baktım. Hiç kimse yok, hiçbir ses yok. Gerçekten ailemin seslerini sevmesem de şuan nedense onları arıyordum. Kalbim sanki hafifçe bıçak ucuyla dürtülüyormuş gibi hissediyordum. Garip bir histi. Havluyu astıktan sonra aldığım kitapları alıp yatağıma uzandım. Ayaklarımın birini uzatıp, birini kendime çekerken 'Gizemli Yolculuk' adlı kitabı okumaya başladım. Bir adamın Himota dağlarında olan yolculuğuyla ilgili bir kitaptı. Kılıcıyla düşmanlarını yere seren, ulaşılmaza ulaşmanın yollarını arayan garip bir adam hakkında... Kitap 238 sayfaydı. Yaklaşık 1 buçuk saat falan okumamın ardından 92. sayfayı geçerken saatin baya ilerlediğini fark ettim. Bu nedenle sayfanın köşesini hafif bükerek kapattıktan sonra ışığı da kapatıp uyumaya geçtim. Yarın sonuçta ders programlarını alacağım. Pazartesi dersler başlar mı bilmiyorum ama gitmekte fayda vardı.