Re: [Mabi Chüimimuta] Yeni Tatlar Denemek

#21
Size, Gedhilfe'nin Yarasa Adamı olabilirim demiştim değil mi? İşte tam bunu destekleyebilecek bir olay yaşandı önümde. Benim gibi seksi, kaslı, muhteşem bir erkeğin gerçekten Yarasa Adam olacağı bir olay. Belki kostüm falan da diktiririm. Ama nasıl bir kostüm biliyor musunuz? Yarasa gibi. Böyle maskem olacak, kalın bir sesim olacak. Maskemin yarasa gibi keskin kulakları olacak, pelerinim olacak birde. Böyle çatılarda falan beklerim karanlıkta belki. Kalın sesimle gelirim, "Ben intikamım." falan diyebilirim. Of, çok felaket bir plan. Düşünsenize neler neler yaparım. İnsanlar beni böyle tanırlar, herkes benden korkar. Bende kısmen polislik yapmış olurum. Hatta böyle çok güzel laflar edebilirim. Mesela kendime şöyle bir cümle koyarım, "Dünyadaki son katili öldürürsen bir katil daha kalır." Bunu dedikten sonra kimseyi öldürmem mesela, zaten çok fazla şiddet sevmiyorum. Ama Yarasa Adam olacaksam bence şiddet kullanmalıyım. Of, şu lafa bakın şimdi. "Şiddet bir araçtır." Tanrım, ben mükemmel bir adamım yahu. Tanrı vücudumun genetiğine mükemmeliyet dağıtırken beynime de dağıtmış. Yarasa adam iş başına geçiyor.

Size bunları neden düşündüğümü anlatayım. Thrao ve Kral gitmişti, bense bu sırada Frip'i beklemekle meşguldüm. Şoförler bana selam verdikten sonra aralarında bir bomba hakkında konuşmaya başladılar. Başımıza bir şey gelse kimse umursamıyor diyen adamın eşgalini kafama kazıdım. Yarasa Adam böyle yapar. Öbürü ise sesini alçaltmasını, her arabanın arandığını söyledi. Cık cık cık... Sesini alçaltsaydı eğer, Yarasa Adam sizi nasıl duyardı? Merak etmeyin, ben sizleri kurtaracağım. Ama bir karşılığı var bu işin tabii ki. Öbürü ise kralla konuşamadığını, bu yüzden kendisine anlattığını söyledi. Merak etme küçük adam, seni dinleyen birisi var. Seni dinledi ve senin için her şeyi yapacak. Bu işin karşılığında ise, sen benim namımı yayacaksın. Bunları konuşacağız ancak akşam vakti konuşacağız. Bunun tek bir sebebi var, ben Yarasa Adamım ve sadece akşamları iş yaparım.

Yalnız şöyle bir şey var ben bu adamların adını sormayı unuttum. Eşgallerini biliyorum ama yanlarına gidip konuşmadığım için isimlerini bilmiyorum. Bulmamın tek yolu Frip’e sormak. Onu da akşam hallederim. Biz Frip’le gitmeye başlarken, ki bir şanssızlık olarak yürüyerek gitmeye karar verdik, elindeki çantayı aldım taşımak için. Benim gibi bir erkek nasıl bulunabilir ki? Centilmen, uzun boylu, aşırı kaslı, seksi, ağır çantaları taşıyabilecek kadar güçlü. Bir kadın, gerçekten daha ne isteyebilir ki? Tüm kadınların hayali olan erkek benim, ben. Hepsinin hayalini kurduğu bir erkek var, bu hayalin adına da “Biskolata Erkeği” diyorum. Şimdi nedir bu Biskolata? Biskolata benim uydurduğum bir terim. Bir Biskolata erkeğinin taşıması gereken bazı özellikler var. Öncelikle uzun boyunuza mükemmel bir şekilde yakışan, aşırı seksi ve kudurtucu kaslarınız olmalı. Sonrasında sarışın olmalısınız, eğer sarışın değilseniz biraz ekside olacaksınız ancak kumral olmalısınız. Esmer erkekler Biskolata Erkeği olamazlar. Bunun haricinde karizmatik ve çekici olmalısınız. Kadınlar sizi gördüğünde bayılmalı.

Frip, Biskolata Erkeği ile birlikte eve girdiğinde çok yorulmuştu. E tabi, ben de yoruldum. Direkt koltuğa attık kendimizi. Ona planımı anlattım ve güldü. Ah Frip, bazı konularda ne kadar ciddi olabileceğimi hiç bilmiyorsun. Frip ayağa kalkıp ben duş alacağım dedi, ardından katılmak ister misin dediğimde gözlerim ay gibi parıldadı. Tabii ki isterim diyecektim ancak şakaydı diye geçiştirdi beni. Ne demek şakaydı? Bir Biskolata Erkeğinin hayalleriyle böyle dalga geçilir mi? Bu resmen terbiyesizlik! Neyse ki sana aşığım bu yüzden affediyorum. Yoksa affetmezdim. Merdivendeyken evi istediğim gibi kullanabileceğimi söylemişti, ben de bu yüzden evi incelemeye başladım. Salonla mutfak birleşik ve mutfak oldukça genişti. Keşke böyle bir evim olsaydı, ama şimdi ben bunu Detgo Dede’ye söylesem bana kaçak oda yapmaya çalışacak. Sonra uğraş dur bununla birde. Buzdolabı dopdolu, her şey yeni alınmış gibi. Bu nasıl bir zenginlik? Evlenirsem ben de böyle zengin olur muyum?

Frip banyoya girerken odaları gezmeye devam ettim. Aslında böyle bir şey olmamalıydı, Frip banyoya girerken ben de girmeliydim ama neyse. Evlenince falan yaparız artık. Üst katta iki oda daha vardı. Birisi Frip’in odası olmalıydı. Odasındaki çift kişilik yatak oldukça yumuşaktı. Benim yatağım ise tek kişilik, boktan bir yatak. Ama seviyorum, o tek kişilik yatağa kaç tane kızla birlikte yattım bir bilseniz. Hehe, ama çift kişilik yatağım olsun çok isterdim. Üstelik böyle yumuşak bir yatak, kesinlikle isterdim. Belki bir gün alabilirim. Yataktan kalkınca gözüm çalışma masasına takıldı. Bir defter ve bir kalem vardı. Defteri elime aldım, ancak Frip’in günlüğü yazısını gördüğüm gibi istemsizce kapattım. İnsanların özel eşyalarına dokunmamak gerekir. Ama çokta merak ediyordum. Bir dakika, bir dakika! Ben burada niye oyalanıyorum! Benim bir görevim var! O görevin peşinden koşmalıyım. O yüzden banyoya doğru ilerledim.

Banyonun kapısını iki üç defa tıklattım önce. “Frip, bir dakika kapıyı açıp konuşabilir miyim? Hemen bir şey soracağım, kafamı falan sokmayacağım içeri. Yok dersen buradan sorayım, ancak sesimin net olması için kapıyı açsam iyi olur.” Diye bağırdım. Kapıyı açmama izin verse de, vermese de soracağım şey belli. “Biz gitmeden önce, şoförler gelmişti. Onlardan biriyle bir işim var, sende onların fotoğrafı var mı? Adını bilmiyorum ama görünüşünü tanırım. Onunla konuşmam gerek, belki şoförleri biliyorsundur. Hatta tipi şöyleydi…” Bomba olduğundan yakınan adamın tipini anlatacağım ona. Bence kesin tanıyordur ve bana ev adresini verebilir. Ben de onunla konuşma fırsatı yakalayabilirim.
► Show Spoiler
Image
GERIR BIREJ
Image
Image
image

Re: [Mabi Chüimimuta] Yeni Tatlar Denemek

#22
Frip ilk soruna "Duşakabin buzlu camlı, gelebilirsin!" diye cevap veriyor ve böylelikle kapıyı aralıyorsun. Frip'in net bir şekilde göremiyorsun ama vücut hatlarını az çok hayal edebilecek kadar görüyorsun. Frip ilk önce "Kimsenin resmi yok bende." diye cevap veriyor ancak adamın nasıl göründüğünü anlattıktan sonra "Haaa, bizim Pong o ya. Ama eve gitmiştir çoktan." diyor. "Çıkmamı beklesene, ne işin var hem?" diye soruyor ve duşakabinin kapısını hafif aralıyor. "Hazır gelmişken sabun bitmiş, şu musluğun altındaki dolapta açılmamış var verebilir misin ya?" diye soruyor ve kolunu çıkarıp dolabı işaret ediyor. Dolabı açıyor ve açılmamış sabun paketlerinden birini açıp Frip'e uzatıyorsun. Kolu dışında herhangi bir yerini göremeden kapıyı geri kapatıyor. "Sen geç içeri on dakikaya geliyorum." Böylelikle içeri geçiyorsun ve aşağı iniyorsun. Salona geri döndükten beş dakika sonra banyonun kapısının açıldığını duyuyorsun. Frip "Yarı çıplağııım gelmeeee!" diye bağırıyor ve odasına geçip kapıyı kapatıyor. Hazırlanıyor ve yanına iniyor. İşte burada Kudretli Ayı bir şeyler hissediyor.

Normalde centilmenlerin en centilmeni olan ve kadınlar için rahatlıkla ölmeyi kabul edecek bir adam olan Kudretli Ayı, Frip'in mümkün olabilecek en kısa şortu giyip gelmesiyle bazı şeylerin oynadığını hissediyor. O sırada bir iç ses duyuyor. "SANIRIM UYANIYORUM." Kudretli Ayı bir anda kendisini iç dünyasında buluyor. Karşısında bulunan şey ise bir salatalık. Bu salatalık normal bir salatalık gibi görünüyor. Yeşil, uzun ve sert. "AĞBİ, YA, BU NE YA, NNNGH!" diyor ve Kudretli Ayı'nın gözlerine bakıyor. Kudretli Ayı bir anda kendini tekrar Frip'in yanında buluyor. Frip, giydiği bol tişörtü eliyle çekiştiriyor ve kontrol ediyor. Sana bakıp gülümsüyor ve zıplayarak yanındaki koltuğa oturuyor. Zıplarken Kudretli Ayı önemli bir şey fark ediyor. Frip sütyen giymiyor. O sırada Kudretli Ayı kendini tekrar iç dünyasında buluyor. Karşısında ise salatalık var ancak bu sefer salatalık pembe. "ABİ, SAL BENİ!" diyor. Salatalığa doğru yürüyor ve elini ona doğru uzatıyorsun. Bir anda kendini tekrar Frip'in yanında buluyorsun. Frip omzunu dürtüyor ve kendine geldiğin anda "Saat çok geç oldu, istersen yarın iş saatinde gidelim. Pong'un evini bile bilmiyorum." diyor. Peki salatalık nereye gitti? Kudretli Ayı, bugün çözmen gereken birden fazla gizem var gibi görünüyor.

Re: [Mabi Chüimimuta] Yeni Tatlar Denemek

#23
Buzlu cam... Böylesi daha çok kudurtuyor beni. İnsanoğlu elde edemediği şeyleri daha çok istermiş... Aynı böyle, ben de buzlu camın arkasındaki Frip'i daha çok arzuluyorum. Ancak şimdilik bu duygumu bir kenara bırakmak zorundayım, çünkü gecelerin avcısı, Yarasa Adam böyle duygulara yenik düşmemeli. Ama vücut hatlarını gördükçe bu duyguya kapılıyorum... Hayır, gerçek bir erkek asla görevinden vazgeçmemeli. Sahi, benim görevim Frip'le evlenmek değil mi? Diğer her şey ikinci planda. Hihi, o zaman onu hayal edebilirim. Benim yardım edeceğim adamın adı Pong. Duşakabini hafif araladığında ben de Pong Mong kalmadı. Sadece, ağzımın suyu akarak sabunu uzatabildim. Sadece kolunu görmek bile fantezilerimi düşünmeye yetti. Bir de tüm vücudunu görsem... Kim bilir neler olacak... Ama şimdilik görmemi istemiyor. Benim gibi büyük bir aygırla baş edemeyeceğini düşünüyor olmalı. Sana hak veriyorum Frip, benim her yerim büyük. Böyle büyük şeylerle baş etmek, biraz zordur. Önce cesaretini toplamalısın. Ama emin ol ki, cesaretini topladığın o gün, işte o gün seni zirveye çıkaracağım... Ben büyüğüm...

Frip, yarı çıplak olduğunu beyan ettiğinde sabır çektim. Seni tamamen çıplak bir şekilde kucağımda bekliyorken neden bana bunu söylüyorsun ki? Seni zaten dikizlemeyeceğim. Ki görsem bile eninde sonunda zaten benim olacaksın. Neyin çabası bu? Tamam, zor kadını oynuyor anladım. Ben de bu numarayı yiyormuş gibi yapacağım. Aslında tamamen beni arzuladığını biliyorum çünkü her kadın beni arzular. Ama işler biraz değişiyor. Frip, kısacık bir şortla geldiğinde, bir ses duydum. Uyandığını söyledi. Hayır, senin gibi büyük bir şey uyanırsa asla saklayamam! Ne olur uyanma. Bir anda zaman ve mekan değişti. Kendimi, hiç olmadık bir yerde buldum. Sanırım, sanırım taşşaklarımın içindeyim! Taşşaklarımın beyninden düşünebiliyorum! Böyle bir şeyi asla hayal etmezdim, ama bir kere benimle konuşmuşlardı. Konuşmaları garip değildi, ama onların beynine girmek, onların gözünden görmek, bu çok farklı. Kocaman salatalık, sanki zorlanıyormuş gibi bakıyordu bana.

"Seni serbest bırakacağım zaman gelecek evlat. Sakin olmalısın, burada olmazsa bir hafta sonra usta karımın yanına gideriz. Ama beni rezil etme ne olur."

İçimden salatalığa seslendim. Seslendiğim gibi tekrardan Frip'in yanına geldim. Taşaklarım beni atmış olmalı. Beni taşşaklarım ne zaman geri aldı biliyor musunuz? Frip'in sütyen giymediğini gördüğüm anda. O an, tekrardan ışınlandım bu mekana. Taşşaklarımın kudretli mekanı, Taşakhalla. Derler ki, sadece cesur adamlar Taşakhalla'ya gelebilir. Burada taşaklarıyla ve çüküyle bir boğanın boynuzundan bira içebilirler. Taşakhalla, kutsal bir yerdir. Ben, yüce ben, Djurat'ın Kudretli Ayısı, Taşakhalla'ya girmeye hak kazandım. Ben muhteşem bir adamım.

Salatalık pembeleşmişken, ona elimi doğru uzattım. Boğanın boynuzundan biramı tokuşturmak istiyordum ama nafile. Beni Taşakhalla'dan attılar tekrar. Frip omzumu dürttükten sonra kendime geldim. Salatalık, nereye gitmişti? Beni neden Taşakhalla'ya aldılar? Hiçbir şey bilmiyorum. "Şey olur, yarın gidebiliriz. Yorgunsan uyuyabiliriz, ya da bana hangi elemente sahip olduğunu söyleyebilirsin. Ben Kalsiyum elementine sahibim. Elementimle özdeş olarak kaslarım muhteşem seviyede. Her yerde böyle Kalsiyum kullanıcısı göremezsin, hehe. Ülkemde bana Kudretli Ayı derler. Yani en azından ben ve köyüm diyoruz şimdilik, herkes tanıyamadı daha beni. Ülkeyi kurtardık ama çok tanınmadık. Daha doğrusu en yakın arkadaşım kurtardı, biraz farklı bir yola başvurdu ama çözdü işi. Ben çok tanınmadım yani, o tanındı ama." Diyerek güldüm kocaman.
► Show Spoiler
Image
GERIR BIREJ
Image
Image
image

Re: [Mabi Chüimimuta] Yeni Tatlar Denemek

#24
► Show Spoiler
Taşakhalla sadece efsanelerin gidebildiği ve geri dönebildiği büyülü diyarlardan biri olarak bilinmektedir. Geçmişi tanrıların kıtada hüküm sürdüğü dönemlere kadar gider ve Taşakaon tanrısı tarafından inşa edildiği söylenir. Bu diyara gidebilen yiğitler mutlak cinsel kontrole ulaşma yolunda ilerlemektedirler ve tanrılar katında eğitim görürler. Taşakaon, bu diyarlarda eğitimini tamamlayan yiğitlerin kendini kontrol etme konusunda herkesten üstün olacağını söylemiştir. Bu diyarda Libitheon adında bir dağ bulunur. Bu dağa çıkmak eğitimin tamamlandığının bir sembolüdür. Peki Kudretli Ayı gün gelince bu dağa çıkabilecek mi? Kim bilir? Sadece Taşakaon!

Frip sunduğun seçenekleri değerlendiriyor ve "Element muhabbetini falan daha sonra konuşalım ya. Ama yorgun da değilim, istersen oturup biraz konuşabiliriz." diyor. Televizyonu açıyor ve mutfağa gidiyor. "Mısır patlatacağım, markete gidip içki alır mısın?" diye soruyor. Sen de kabul ediyor ve önce Frip'ten vermemesi için ısrar etsen de para, sonra da ceketini alıp dışarı çıkıyorsun. En yakındaki markete gidiyorsun ve iki şişe şarap alıyorsun. Kasiyer ile de bir güzel siyaset muhabbeti yapıyorsun ve marketten çıkıyorsun. Eve döndüğünde Frip'i patlamış mısırı hazırlamış ve koltuğa yayılmış halde buluyorsun. Yanına gidiyorsun ve iki şarap şişesini masaya koyuyorsun. Frip hemen mutfağa koşuyor ve iki kadeh getiriyor. Kadehleri dolduruyor ve şerefe yaptıktan sonra "Eee, Mabi... Ülkeyi kurtardık demiştin. Ne yaptınız tam olarak? Bana detaylı bir şekilde anlat bakalım. Bir de izninle şunu sormak isterim. Benden önceki aşk hayatın nasıldı?" Mabi, iki zor soruyla karşı karşıya kalıyor. Evet, bu sorular Mabi için zor olabilir ama Kudretli Ayı Mabi Chüimimuta bu sorular vız gelir tırıs gider. Göster kendini.

Re: [Mabi Chüimimuta] Yeni Tatlar Denemek

#25
Frip sunduğum seçeneklere rağmen element muhabbetini konuşmak istemedi. Bu tarz şeyler benim için sorun değil çünkü mükemmel bir erkek olarak onun nelerden hoşlanıp hoşlanmadığını anlıyorum. Demek ki bu konuları o açmadıkça konuşmaya pek gerek yok. Televizyonu açtıktan sonra marketten içki almamı istedi. Kudretli Ayı içkiyi çok sever. Özellikle küçük bardaklarda bir dikimlik içilen içkileri. Böyle tuz ve limonla içilen. Adı da "Tekiayı". Tabi Kudretli Ayı Tekiayı'yı Gedhilfe'de bulamadı. Onun yerine şarap almayı tercih ettim. Hem şarap aşıkların içkisidir, şarap benim gibi yaşlandıkça güzelleşenlerin içkisidir. Gerçi ben zaten güzel ve yakışıklıyım, aynı zamanda seksiyim, ancak yaşlandıkça da seksileşiyorum. Bu yüzden şarapla oldukça ortak yönümüz var.

Kasiyer bana siyasi bir şeyler demeye kalktı. Djurat'ı falan sordu da ben aşina değilim kardeşim bu konulara. Ama tabi, bildiğim şeyler var. "Ya ben böyle şimdi söylemeyeceğim önemli toplantılara katılıyorum arada ülkeler arası. Benim fikirlerime göre şekillenen şeyler var ama bunları söylemem hoş olmaz. Peşime düşebilirler. Djurat'ta güzel ama orada değerimi çok bilmiyorlar. Mesela bugün bir toplantıya katıldım, adamların iki saat konuşup sonucuna vardığı şeyi ben en başta söylemiştim. Barış iyidir kardeşim dedim, öfke kötüdür, sevgi her zaman iyidir dedim. Ne oldu biliyor musun? Güldüler bana. Neyse ben de susayım o zaman dedim, bunlar iki saat konuşmaya başladılar. E haliyle uyudum ben de, ama bir kalktım, adam ne dese beğenirsin? Barış iyidir dedi. Ulan ben zaten demiştim bunu, bana niye güldünüz ki? Bak ben sana diyorum bu siyasi işler anca çeneyle ilerliyor. Doğruları direkt söyleyince kabul etmiyorlar, illa konuşacaklar dört beş saat. Siktir et kardeşim siyaseti."

Kasiyere de içimi döktükten sonra eve doğru yol almaya başladım. Güzel bir siyasi sohbetti, yine kısa ve öz bir şekilde noktaladım. Şaraplar elimde ilerlerken hafif hafif dans ediyordum bir yandan. Eve de öyle girdim, kendimi alkolün gelecek etkisine kaptırmıştım şimdiden. Çünkü ben eğlenmeyi severim ve kadınlar benimle dans etmekten çok zevk alır. Ben Frip'i gördüğümde koltuğa yayılmıştı. Keşke şuan üstüme yayılsaydı. Aşkım iki kadeh aldı, oturduk koltuğa. Sonra ülkeyi nasıl kurtardığımı sordu, bir de eski aşkımı. Ulan usta karımı nasıl anlatayım ki şimdi aşamadım henüz onu. Neyse lisedeki aşkımı anlatayım o zaman. Ne yapalım böylesi daha iyi.

"Ya ülkeyi nasıl kurtardık biliyor musun? Benim yakın arkadaşım var polis memuru, Ae Libjetütcha. Çok severim onu, bence o da beni çok seviyor ama çok sert bir adam. Ondan çok belli edemiyor. Polisler ırkçılık yapmaya başladılar. Bir adamı sırf Qardakhlı diye vurduklarına şahit oldum, zar zor hayata döndürdüm onu. Sonra bizim başkanı vurmasınlar mı? Hop bir daha göreve. İç karışıklık artıyordu zaten. Sonra Ae, üstün zekasıyla bu işin böyle olmadığını savundu. Görev yerimize gitmektense olayı kendimiz araştırmaya başladık onun önerisiyle. Tabi işin altından ne çıktı tahmin et. Kiralık katil vurmuş bizim başkanı, suçu da Qardakhlı bir çocuğa yıkacaklar, böylelikle ırkçılık yapmakta haklı olacaklar. Bu olaylar işin içine girince tabi o çocuğu savunmamız gerekiyordu. Aynı zamanda ülkeyi de. Ben gittim, istifa edeceğimi ve tüm öğrendiklerimizi bağırarak anlattım herkesin önünde yeni başkanımıza. O arada çok cesur bir hareket geldi Ae'den, birisinin ölmesini pek onaylamıyorum ama ülkeyi asıl kurtaran o oldu. Bir anda vurdu adamı başından. Yani bence sevgi her zaman iyidir kimse ölmemeli. Ama işte Ae öyle bir karar aldı, kurtardı da ülkeyi. Ben de ona yardımcı olmuş oldum yani, hehe. Her kim ne derse desin, her türlü yaptığı hareketi ve kendisini savunuyorum ama. O benim en yakın arkadaşım."

Biraz durakladıktan sonra kadehi tek dikişte içtim, bir kadeh daha koyduktan sonra şarabın güzel kokusunu çektim içime. Ardından tekrar devam ettim.

"Bundan önceki aşk hayatım pek iç açıcı değildi. Aynı köyde yaşıyorduk onunla, hala öyle yaşıyoruz. Kız kardeşi benim de kardeşimdir, eğitiyorum onu. Lisede çok aşıktım, onun yüzünden birini dövmüştüm ama sonra babama dönüşeceğimi düşünüp kavga etmeyi bıraktım. O günden sonra kimseye aşık olmamıştım. Yani diyeceğim o ki, ben bu alemdeki ilk aşkımı bir akşam güneşinde iki bira ile tarihe gömdüm. Şimdiyse yeniden aşık oldum. Yani uzun süredir ilk kez böyle yoğun hisler besliyorum."

Diyeceğim gülümseyerek.
► Show Spoiler
Image
GERIR BIREJ
Image
Image
image

Re: [Mabi Chüimimuta] Yeni Tatlar Denemek

#26
Ülkeyi nasıl kurtardığınızın şokunu atlatmaya çalışan Frip ilk aşkının hikayesini de dinliyor ancak bittiği anda söze girip "Bir dakika bir dakika, teşkilat başkanını vuran kişi arkadaşın mıydı? Duyduklarıma inanamıyorum Mabi. Yani sonucu iyi oldu, bir şey diyemeyeceğim ama..." diyor ve şaşkınlık içinde yüzüne bakıyor. Konuyla ilgili yorum yapmaktan biraz çekiniyor olacak ki kendi aşk hayatına geçiyor. "Ben sana dürüst olacağım, resmi olarak kimseyle çıkmadım. Sevgiliye benzer durumlarım oldu ama randevuya çıkıp resmi bir ilişki haline getirdiğimiz olmadı hiç. Aradığımı da söyleyemem ama aynı zamanda fikrine kapalı da değilim. Yani Mabi'cik, konuşmak her zaman iyidir, konuşalım." diyor ve dizine hafifçe vuruyor. İçki içmeye başlıyorsunuz ve biraz içtikten sonra Frip daha yüksek sesle konuşmaya başlıyor ve sürekli gülüyor. "Ya şimdi var ya, ya inanamıyorum bak Mabi ya offffff!" diyor ancak neyden bahsettiğini anlamıyorsun. Patlamış mısırdan bir tane alıyor ve ağzını açmanı söylüyor. Açıyorsun ve ağzına yavaşça yerleştirip kahkaha atmaya başlıyor. "Oha Mabi sen nasıl kaslandın böyle ya?" diyor ve göğüs kaslarına dokunuyor. Bir süre boyunca göğsünü ovuyor ve eli yavaşça çenene kayıyor. Çok geçmeden uyku bastırıyor ve omzunda uyuyakalıyor. Televizyon hala açık, şarap şişesinin yarısı bitmiş, Frip ise omzunda.

Bir ışık görüyorsun. Işığın hemen ardından tanıdık bir yüz ile karşılaşıyorsun. Pembe bir salatalık ile. Salatalık "YA ABİ, ABİ, TAM ZAMANI YA, YA AMINA KOYAYIM" diyor ve havaya zıplıyor. Bulunduğunuz ortam yavaş yavaş aydınlanmaya başlıyor. Hemen karşında, salatalığın arkasında bir dağ görüyorsun. Dağın ne kadar düz olduğunu görünce korkuyorsun ancak salatalık sana doğru koşuyor ve "ABİ KORKMA! TEMİZZZZZ!" diyor ve yanına gelince kulağına fısıldıyor. "Dağa çık, kızı kap." Salatalığın pembeden kırmızıya dönüşmeye başladığını fark ediyorsun. O sırada başka bir varlığın ayak sesini duyuyorsun. Arkandan geldiği için hemen arkana dönüyorsun ve karşında bir yaban mersini görüyorsun. İki toptan oluşan bu yaban mersini "Dur, hayır! O kızdan sarhoşken yararlanacak kadar düştük mü?" diyor. Salatalık ise "SENİN SOYUNU SOPUNU S-" derken yaban mersinine doğru koşmaya başlıyor. Tüm bunlar olurken tekrar bir ışık görüyorsun ve gerçek dünyaya geri dönüyorsun. Frip hala omzunda uyuyor, vücudunu tamamen sana bırakmış. Ne olacak Kudretli Ayı? Ne yapacaksın?

Re: [Mabi Chüimimuta] Yeni Tatlar Denemek

#27
Akiam yazacağım. Özürler.
► Show Spoiler
Image
GERIR BIREJ
Image
Image
image

Re: [Mabi Chüimimuta] Yeni Tatlar Denemek

#28
Birkaç işle uğraştığım için pasiflik sınırını baya aştım, ancak yarın kesin yazacağımı bildiriyorum. Özürler tekrardan.
► Show Spoiler
Image
GERIR BIREJ
Image
Image
image

Re: [Mabi Chüimimuta] Yeni Tatlar Denemek

#29
Frip, teşkilat başkanını vuran kişiyi tanıyordu ancak beni tanımıyordu. Gerçekten, ben nasıl tanınmamışım? Galiba sadece bağırınca pek tanınma şansın olmuyor. Olsun be, en azından ustanın yanında ülkeyi kurtardım. Bunu Törun, ben ve Ae biliyoruz herhalde bir tek. Yine de yeterli benim için. En azından böyle ortamlarda rahat rahat bahsedebiliyorum. "Hayır hayır arkadaşım değil, o benim en yakın arkadaşım! Sağdıçım o benim sağdıçım!" İnsanlar ona daha çok farklı bir gözle bakmayı tercih ediyor. Yaptığı iyilikten çok, bu iyiliğe ulaşmanın kötülüğüne bakıyor. Bu çok yanlış. O adamlar yüzünden bir sürü insan öldü, Ae sadece bir kişiyi öldürerek bir sürü insanın ölmemesini, yaşamasını sağladı. İnsanlar bu açıdan baksa bile yine de insan öldürdü o diyorlar. Ama kimse işin içine bakmıyor. Ae'nin aslında kendini feda edeceğini bilmiyorlar. Ülke için kendini feda etmeyi kafaya koyduğunu bilmiyorlar. Ae'yi tanımadan yargılıyorlar. Bu, bu çok yanlış.

Neyse ki Frip çok fazla yorum yapmak istemeden kendi aşk hayatını anlatmaya başladı. Flört gibi, takıldığı, randevuya çıkıp tanıştığı olmuş ama hiçbiriyle sevgili olmamış. Sanırım ben ilk olacağım, hehe. Ama doğru diyor, konuşup birbirimizi tanımamız gerek. Bir hafta içerisinde ona mükemmel bir insan olduğumu kanıtlamak zorundayım. İçkimizi içmeye devam ederken, Frip'in yavaş yavaş kafası güzel olmaya başladı. Neyse ki alkole aşırı dayanıklıyım, aşırı kaslı olduğum gibi. Patlamış mısırı ağzıma tıktıktan sonra göğüs kaslarıma dokunmaya başladı. "Ya ben böyle elime alıyorum Mabibambıl'ları, onları kaldırarak çalışıyorum. Her kas grubunu ayrı ayrı çalıştırmak gerek. Bak nasıl oynatıyorum." Göğüs kaslarımı ovarken oynatmaya başladım. Ama elleri vücuduma dokundukça çok hoşuma gitmeye başladı. Bu dokunuşlar çok sürmedi, Frip yavaş yavaş sızdı çünkü. Peki ne oldu biliyor musunuz bu arada? Ben Taşakhalla'ya çağrıldım!

Pembe salatalık beni Taşakhalla'ya çağırmış olmalıydı. Bana tam zamanı olduğunu söylüyordu. Hayır bu tam zamanı değil, böyle bir şey olamaz! Kız uyudu, ulan uyuyan kızdan yararlanılır mı? Bu nasıl adam lan? Salatalık bana doğru koşmaya başlarken can havliyle kaçmaya başladım. Bırak lan peşimi, amına koyduğumun salatalığı! Tabi, Taşakhalla'nın hakimi olan bu salatalık yanıma ulaştı ve dağa çıkıp kızı kapmamı istedi. Sapık piç! Salatalık kırmızıya dönüşürken, bir de üstüne yaban mersinleri geldi. İki top yaban mersini, uyuyan kızdan yararlanılmaz derken salatalık yaban mersinine saldırmaya başladı! Ben böyle Taşakhalla'nın anasını sikeyim.

Taşakhalla'dan atıldığım anda kafamı salladım kendime gelmek için. Sonrasında düşündüm, Frip'le evleneceğim için ona kötülük yapamam. Yapmam gereken şey, onu kucaklayıp yatağına bırakmak, ben de salonda uyuyacağım. Frip'i uyandırmayacak şekilde, sakince kucaklayacağım ve yatağına bırakacağım. Üstünü de örttükten sonra gelip salonda uyuyabilirim. Yanında uyursam kötü olur, yine sarhoşken yararlanmış gibi olurum. O yüzden gelip salonda uyuyacağım. Sabah olunca çok güzel bir gün olacak, şoförlerin isteklerini yerine getireceğim. Yarın, benim için büyük bir gün!
► Show Spoiler
Image
GERIR BIREJ
Image
Image
image

Re: [Mabi Chüimimuta] Yeni Tatlar Denemek

#30
► Show Spoiler
Taşakhalla'da karmaşa sürerken bir anda gördüğün tüm varlıklar donup kalıyor. Arkanda çelik bir silindir beliriyor. Bu silindirin gözleri, kulakları, burnu, ağzı var. Silindir gülümsüyor ve "Seninle gurur duyuyorum evlat. Taşakhalla'nın bir irade eğitim alanı olduğunu başından beri biliyordun ama kendini şartlamadın. Sen özünde iyi bir insansın, o yüzden böyle bir karar verdin. Şimdi götür onu evlat, onu yatağına kavuştur." diyor. Kendine geliyor ve silindirin dediğini yapıyorsun. Salona iniyor ve uyumaya hazırlanıyorsun. Koltuk pek rahat gelmiyor ve uyumakta biraz da olsa zorlanıyorsun ama yarım saat içinde uykuya dalmayı başarıyorsun. Sabah kalkıyorsun ve masada bulunan saate bakıyorsun. Saatin daha sadece 6 olduğunu görünce oturuyor ve sessizce beklemeye başlıyorsun. İki saat boyunca kendi halinde takıldıktan sonra Frip uyanıyor ve aşağı iniyor. Seni görünce hemen yanına geliyor ve "Ya günaydın, niye koltukta yattın ya? Yatakta yatabilirdin benimle, bundan sonra koltukta yatma tamam mı? Yorgan falan da istememişsin. Uyandırıp istesene yahu. Hava da soğuk oluyor gece, ya üşütseydin?" diyor. Senin için endişelendiğini yüz ifadesinden anlayabiliyorsun. Hemen mutfağa gidiyor ve kahvaltı hazırlamaya başlıyor. Sen de gidip ona yardım ediyorsun. Sana güzel bir omlet, pastırma ve kızarmış ekmek tabağı hazırlıyor. "Sana klişe bir Gedhilfe kahvaltısı hazırladım." diyor ve gülüyor. Kahvaltı ederken dün gece açtığın konuya değiniyor. "Bizim Pong'u görmek istediğini söylemiştin. Bugün bir görüşmem olacak, o yüzden şatoya gideceğim. Birlikte gidelim, ben görüşmemi hallederken sen de Pong ile konuşursun tamam mı?" diyor ve yemek bittikten sonra hızla masayı topluyor. Yardım etmek istesen de "Sen hazırlan ben toplarım." diyor. Sen üstünü değiştirmek için yukarı çıkıyorsun ancak yanında hiçbir kıyafet getirmediğini fark ediyorsun. Frip kendi üstünü değiştirmek için yukarı çıktığında durumu fark ediyor ve bir dakika beklemeni söylüyor. Utana sıkıla bir tişört ve pantolon ile yanına dönüyor. "Bunlar babamın... İri bir adamdır kendisi. En son geldiğinde burada unutmuştu. Sorun olmaz değil mi?" Kıyafetleri verip geri dönerken tekrar arkasına dönüyor ve "Mabi ben sana havlu bıraktım duş alabilirsin istersen." diyor. Duş alıp almayacağına karar veriyor, kararına göre hareket ediyor ve hazırlanıp aşağı iniyorsun.

Arada pek fazla mesafe olmadığı için şatoya yürümeye karar veriyorsunuz. Şatoya vardığınızda Frip seninle vedalaşıyor ve şatoya giriyor. Sen de şoförlerin oturduğu kulübeye doğru ilerliyorsun. Pong'u hemen sesinden tanıyorsun ve yanına gidip kendini tanıtıyorsun. Pong da seninle tokalaşıyor ve "Merhabalar efendim, ben Pong Meilfodz. On yıldır kraliyet şoförlüğü yapıyorum. Siz de Djurat'tan gelen konuğumuz olmalısınız. Benden ne istemiştiniz acaba?" diyor.
Locked

Return to “Teşkilat Merkezi”

cron