Yaş: 21
Cinsiyet: Erkek
Ülke: Himota İmparatorluğu
Element: Magnezyum
Rütbe: Polis Memuru
Uzmanlık: -
Boy: 1.82
Kilo: 72
Saç ve Göz Rengi: Kumral - Kahverengi
Genel Görünüm: Sıradan bir vücudu vardır, ne kaslıdır ne de sıska. Classy bir tarzı vardır. Takım elbisesini ve "pastanın çileği" olarak tarif ettiği kravatını daima takar. Genellikle yatağa bile gömlek, kumaş pantolonla girer. Bej ve kahverengi arasındaki bütün tonlardan hoşlanır. Elbiselerini de genellikle bu renklerden seçer. Saçına yalnızca sağa doğru iki fırça vurur başka spesifik bir şey de yapmaz. Ağzında genellikle topladığı otların bulunduğu el yapımı bir sigara bulunur.
Kişilik: Rodoron katı sınırlarla çizilmiş değerleri olmayan bir aydın fakat ekseriyetle bir puşttur. Hiçbir güruha karşı bir kin ya da ayrımcı tavır gütmez. Hiçbir kimseye zarar veren bir işe girişmek istemez. Tabii ki bir şartla: Yarar sağlamazsa. Eğer gerek politik gerek toplumsal rolünü yüceltecek bir durum olursa güruhları tanrısına kadar teşvih ederken aynı güruhun yanına gidince ise helalarına kadar tezyin edebilir. Şahısların yüzüne karşı dünyanın en tatlı insanı gibi davranır fakat arkalarından açığını arar. Ona göre her insan bir düşmandır. Düşman da kendisine yakın olmalıdır. Böylelikle istediğinde eli ona uzanabilir.
Himota karşı büyük bir sevgi duymaz ancak yeri geldiğinde en büyük hamaset cazgırı olur. Onun idealindeki dünya -daha doğrusu kıta- tek bir otorite tarafından yönetilen bir olgudur. Bu otoritenin gerçekleşmesi için tek şart Himota'nın diğerlerine karşı olan galibiyeti değildir. Eğer Qardakh ya da Tihami Devleti'nin bile diğer devletlere karşı galip geleceğini anlar ya da inanırsa Himota'yı satmaktan geri durmayacaktır.
Boş zamanlarını kimi zaman evinde, sallanan sandalyenin üstünde gazete-kitap okuyarak ya da da bir bardak içecek-su ile öylece durarak geçirir. Kimi zaman ise
şehir dışına çıkarak dağda bayırda boşboş dolaşır. Bir pub kültürü yoktur. Haliyle kafa dağıttığı bir arkadaş grubu da yoktur. Zaten içkiyi de pek sevmez. Evinde sanki kapatılmış bir televizyon gibi donuk dururken, doğada bir küçük çocuk gibi davranmaktadır. Çevresinde kimse yoksa kendini çimenlere atıp yuvarlanır, uyur. Doğada yürümek onun zihnini boşaltabildiği en özel aktivitedir.
Suçluların hepsinin ceza gerektirecek eylemleri yapmaya iten bir arka planın olduğuna inanır. Aksi takdirde bir insanın başkasına zarar vermesi için gerekli bir koşul yoktur. Eline kız eli değmemiş bir serserinin kızlara sarkıntılık etmesi ya da tecavüze kalkışmas Rodi'ye göre çok öngörülemeyecek bir şey değildir. Birisini açsa ekmek çalmasından daha doğal bir şey yoktur ancak bunlar Rodi'nin düşünmesi gereken konular değildir. Kendisine verilen emir neyse onu uygular. Suçlu coplanacak mı? Coplar. Vurulacak mı? Vurur. Suçlu zengin, otorite sahibi mi? Avukatınızla görüşmenizi sağlayacaktır
Niye polis olduğuna gelirsek. Elbette herkesin bir sebebi vardır.
İlgi / Hobi: Herbalistlik. Rodi topladığı otları inceler. Sonrasında kaynatır, yakar, toz eder ve zararsız olduğu kanaatine varırsa türlü türlü biçimlerle vücuduna alır.
Özgeçmiş: Annesini hiç görmemiştir. Denilene göre kendisini doğurduktan sonra babasını terk etmiştir. Babasını ise hayal meyal hatırlamaktadır. Zira o da kendisi üç yaşındayken ölmüştür. Hâl böyle olunca Rodi, Tinkadoko'nun yetimhanelerinde büyümek zorunda kalmıştır. Çocukluğu klişelerin aksine pek de kavgacı bir ortamda geçmemiştir. Belki de o kavgaya bulaşmamıştır, kim bilebilir ki? Zira Rodi her gün erken saatte kalkar, yatağını toplar yemekhaneye gider, yemeğini yer elini yıkar ve odasında öylece oturarak camdan dışarıyı izlerdi. Hizmetliler ne konuşuyor? Çocuklar ne oynuyor? Ay ve güneş ne de güzel görünüyor. Bir sonraki yemek saati ve yatma saatine kadar bu döngüyü devam ettirirdi.
Okul hayatı da bu motto ile devam etti. Sabah kalk ve okula git. Öğle öğününü unutma. Eve dön. Öğretmenin dediğini yap. Yat. Ödevlerinin tamamını eksiksiz yerine getirdiği için daima iyi bir öğrenci olduğu kendisinine öğretildi. Oysa o sadece ona deneni yapıyordu. Bu monotonluk bir gün öğretmenlerinden birisinin Rodi'nin element yeteneğini fark etmesiyle değişti. Bir yetim hele de sessiz bir yetim kimsenin pek de umrunda değildi. Haliyle çocuğun ailesi bilinmezken, kendisinin elemental yeteneği bilinemezdi. Kendisine Polis Akademisi önerildi, zaten onun da geleceği için pek bir planı yoktu. Kabul etti.
Kalk, akademiye git. Öğle öğünü? Belki. Eve dön? Belki. Öğretmen? Amade! Yat. Peki ya üniversite? Güldürme.
Fikir? Artık var.
Belki?
Evet var.
Gerçekten mi?
Gerçekten. Her şey böyle daha iyi.
Karakter Görünümü: Rust Cohle - True Detective (Fanart > Saadirfan)
► Show Spoiler
Kuvvet: 2
Kıvraklık: 3
Kavrama: 5