Livei şefin taşaklarına okkkkalı bir tekme yapıştırınca içinin yağları erimişti resmen. Koskoca adamın acıyla yere yığılışını izlemek çok zevkliydi. Livei'nin suratında bu sahneyi seyrederken nasıl bir ifade vardıysa Mabi çok garip bir yüz ifadesiyle ona bakmıştı bir süre. Arenaya üçüncü bir adamın girişinin hemen ardından Bok da şak diye ortalarına atlamış ve iki adamı tek başına halletmişti. Böylece kabile şefinin de onların galibiyetini ilan etmekten başka şansı kalmamıştı. Livei, şefin övgü dolu sözlerini ve kabilenin hediyelerini alırken gururlanan Mabi'yi yüzünde kocaman sinsi bir gülümsemeyle seyretti. Onları küçük lokma sanmışlardı herhalde.
Artık şefin onayını alıp onlarla kardeş oldukları için ziyafete katılma zorunluluğundaydılar. Aslında Prui'de daha yeni yemişlerdi. Livei kendini pek de aç hissetmiyordu. O kadar güreştikten sonra Mabi epey aç olsa gerekti. Ton’on Anga’i onlara Dünya tarafından kaçırılan bir vatandaşları olduğunu, onu kurtarabilirlerse tüm güçleriyle kabilecek yardım edeceklerini teklif etmişti. Ne gibi bir yardımları dokunacaktı ki? Oldukça ilkel bir yaşam süren bu kabilenin Dünya karşısında hiçbir şansı yoktu. Yine de adamın üzerinde deney yapıldığını duymak Livei'yi rahatsız etmişti. İkinci Kıta halkının üzerinde deneylerin yürütülüyor olması onlar için tehlikeliydi. O gücü veya gücün kaynağını öğrenmeyi başarırlarsa oyunun sonu gelirdi.
Böylece hep birlikte ziyafet salonuna teşrif ettiler. Kaynayan kazanlarda garip garip kokular buruna çarpıyordu. Kral Thrao baş köşeye geçmiş, kral olmanın nimetlerinden istifade ediyordu. Pek de hoşlanıyor gibiydi. Beleşe güreş maçı da izlemişti, keyfi gıcır olsa gerekti. Kendilerine pek alışık olmayan garip yiyecekleri incelerken Faell'in de onunla aynı hissettiğini gördü Livei. Friks ile yiyecekler üzerine bir sohbetteydiler. Neler midelerine dokunabilir, neler yenebilir bunu tartışıyor gibiydiler. Livei'nin de iştahı hepten kaçmıştı. Yalandan ekmekten biraz koparıp yiyormuş gibi yapıyordu. Mabi'nin diyeceğini bitirmesini bekleyince artık lafı çok da dolandırmadan meseleye getirmek istedi. "Bizi ağırladığınız için çok teşekkürler. Dünya'nın eline düşen vatandaşınızı kurtarmayı çok isteriz. Dünya pis emelleriyle kim bilir ne gibi deneyler üzerinde çalışıyordur. Bizim burada olduğumuzu bildiklerine göre onun oradan bir an önce kurtarılması iyi olacaktır." dedikten sonra ekledi. "Befan Bey bizi size söyleyeceğiniz önemli bir şeyler olduğu gerekçesiyle yönlendirdi. Dünya hakkında bildiğiniz neler var, duymak isterim açıkçası."
Artık şefin onayını alıp onlarla kardeş oldukları için ziyafete katılma zorunluluğundaydılar. Aslında Prui'de daha yeni yemişlerdi. Livei kendini pek de aç hissetmiyordu. O kadar güreştikten sonra Mabi epey aç olsa gerekti. Ton’on Anga’i onlara Dünya tarafından kaçırılan bir vatandaşları olduğunu, onu kurtarabilirlerse tüm güçleriyle kabilecek yardım edeceklerini teklif etmişti. Ne gibi bir yardımları dokunacaktı ki? Oldukça ilkel bir yaşam süren bu kabilenin Dünya karşısında hiçbir şansı yoktu. Yine de adamın üzerinde deney yapıldığını duymak Livei'yi rahatsız etmişti. İkinci Kıta halkının üzerinde deneylerin yürütülüyor olması onlar için tehlikeliydi. O gücü veya gücün kaynağını öğrenmeyi başarırlarsa oyunun sonu gelirdi.
Böylece hep birlikte ziyafet salonuna teşrif ettiler. Kaynayan kazanlarda garip garip kokular buruna çarpıyordu. Kral Thrao baş köşeye geçmiş, kral olmanın nimetlerinden istifade ediyordu. Pek de hoşlanıyor gibiydi. Beleşe güreş maçı da izlemişti, keyfi gıcır olsa gerekti. Kendilerine pek alışık olmayan garip yiyecekleri incelerken Faell'in de onunla aynı hissettiğini gördü Livei. Friks ile yiyecekler üzerine bir sohbetteydiler. Neler midelerine dokunabilir, neler yenebilir bunu tartışıyor gibiydiler. Livei'nin de iştahı hepten kaçmıştı. Yalandan ekmekten biraz koparıp yiyormuş gibi yapıyordu. Mabi'nin diyeceğini bitirmesini bekleyince artık lafı çok da dolandırmadan meseleye getirmek istedi. "Bizi ağırladığınız için çok teşekkürler. Dünya'nın eline düşen vatandaşınızı kurtarmayı çok isteriz. Dünya pis emelleriyle kim bilir ne gibi deneyler üzerinde çalışıyordur. Bizim burada olduğumuzu bildiklerine göre onun oradan bir an önce kurtarılması iyi olacaktır." dedikten sonra ekledi. "Befan Bey bizi size söyleyeceğiniz önemli bir şeyler olduğu gerekçesiyle yönlendirdi. Dünya hakkında bildiğiniz neler var, duymak isterim açıkçası."