Page 1 of 1

[Otobiyografi] Livei Nyawodz

Posted: Tue Jul 07, 2020 5:03 pm
by Livei Nyawodz
Vakalar

Image


[Vaka] Balo

Polis Memuru rütbesiyle atandığım ilk görevimdi. Ahh, ne geceydi ama! Kralımız, sosyetenin ve soyluların davetli olduğu büyük bir balo düzenledi. Biz acemiler de Komiser Yotz ve Başpolis Memuru Frip ile birlikte bu göreve atandık. Her birimizin sorumlu olduğu bir soylu vardı ve gece boyunca onların güvenliklerini sağlamak zorundaydık. Benim korumalığını yaptığım soylu ne gıcık bir tipti öyle! Bana rüşvet bile teklif etti. Neden? Çünkü koruması olmamı istemiyordu. Yetersiz mi gördü beni anlamadım ki. Sonrasında büyük olaylar çıktı. Bu adam ve oğlu arasındaki atışmanın ortasında kaldım. Kral olaya müdahale etti ve onları balodan kovdu. Derken baloda bir cinayet gerçekleştiğini öğrendik. Cinayeti gerçekleştiren kişi kendini açıkça belli etti ve bizim memur arkadaşlardan birisine ateş ederken kurşun bana doğru gelmeye başladı. Neredeyse ölecektim ki memur arkadaşımız Meinsu Selsei elmas stilini kullanarak beni kurtardı. Sonrasında bu cinayetin iki rakip tekstil şirketi arasındaki hırs ve kıskançlıktan doğduğunu öğrendik. Tabi ki balo bir skandalla sonlanmıştı ve bu durum kralın canını sıkmıştı. Gerçekten atraksiyonun bir dakika durmadığı bir geceydi. Ah, bu arada size kraliçe ile tanıştığımı söylemeyi unuttum! Görmeniz lazım nasıl tatlı bir kadın! Umarım gelecekte tekrar karşılaşırız.


Image


[Vaka] Gizli Koru

İkinci vakamda yanımda arkadaşım polis memuru Meinsu Selsei vardı. Her şey oldukça garip başladı ve böyle devam etti. Meinsu ile birlikte uyutulduk ve bilmediğimiz bir yerde gözlerimizi açtık. Bize, burada ülkeye dair çok gizli bilgilerin korunduğunu söylediler. Görevlilerle konuşmamızın dahi yasak olduğunu belirttiler. Nöbet tutarken Djuratlı olduğunu tahmin ettiğim iki adamdan birinin görevlilerin dikkatini dağıtması ile birlikte meydan boş kaldı. Kurtlar saldırdı. Kurtları zar zor element yeteneklerim ile alt ettim. Djuratlı diğer adam içeri girmeyi teklif etti bize. Güya hiçbir ülkeye bağımlı olmayan ve her ülkenin sırlarını araştıran bir toplulukmuş bunlar. Epey iğneleyici laflar etti ikimize de. Bu beni fazlasıyla sinirlendirse de teklifi kabul ettim ve içeri girdik. Orada uçabilen bir cisim gördüm. Evet. Kuş değildi. Metalden yapılmıştı. Kanatları vardı ancak hareket etmiyordu. Havada ilerliyordu. Çok ama çok gürültülü bir ses çıkarıyordu. Araba motoru gibiydi. Şaşkınlıktan küçük dilimi yutacaktım neredeyse. Adam bizi organizasyonuna davet etti ve hükümetin bizden sakladığı tek şeyin bu olmadığını söyledi. Hiç düşünmeden teklifini kabul ettim. Ertesi gün posta kutumda bir mektup vardı. Gitmem gereken bir adres de üzerine yazılıydı.


[Ana Kurgu - Gedhilfe & Himota] Yıkılan Kale

Tihami'de çıkan olaylar sonucu bölgeyi kontrol altına almak için gönderildik. Başkent Yata tam bir savaş yerine dönmüştü. Darbeci birlikler masum sivil halka ateş açıyor ve pakt birlikleriyle çatışmaya giriyorlardı. Hepimiz dağıldık ve farklı yerlere bilgi toplamaya gittik. Ben hastaneye gittim. Çok fazla yaralı ve ölü vardı. Halk bu çatışmayı doğru bulmuyordu ve huzurları kaçtığı için üzgündüler. Bu esnada darbeci birlikler bulunduğum bölgeye geldi. Onları kısa süreliğine rol yaparak durdurmuş ve püskürtmüş olsam da çok geçmeden çok daha kalabalık bir şekilde döndüler ve herkese kurşun saçmaya başladılar. Arabaların arkasına sığınsak da birileri bir şey yapmak zorundaydı. Kendi canımı riske atarak düşman hattına geçtim ve bir arabayı patlatmayı denedim. Ne yazık ki başaramadım. Ensemden vuruldum. Gözümü açtığımda hastanedeydim. Riskli bir durumdan kurtulmuştum. Acılı bir Gedhilfeli polisin ölümüne şahit olduktan sonra Meinsu ile buluştum ve bir şekilde pakt birlikleri ile buluşup merkeze doğru gitme şansı yakaladık.


[Ana Kurgu] Pakt Bölükleri & [Ana Kurgu] Asgama Bölükleri

Hayatımı sonsuza dek değiştiren görev... Pakt birlikleri ile buluştuktan sonra merkeze doğru Meinsu ile ilerlemeye başlamıştık. O esnada bir dükkanın içerisinde iki tuhaf adam tarafından kaçırıldık. Onlarla mücadele verirken şiddetli bir patlama oldu. Saçlarımız döküldü, altımıza işedik, kustuk. Radyoaktif bir patlama gerçekleşmişti. Sonrasında Bok'u bulmak için tek umudum olan telsizden ona seslendim. Buradaysa beni duyacaktı. Nitekim öyle de oldu. Bana cevap verdi. Onun burada olduğunu öğrendikten sonra onunla buluşmak zorundaydım. Savaşmak için hiçbir motivasyonum kalmamıştı. Bunu yapmam yanlıştı ancak önümde Deinzei davası gibi daha ciddi bir olay varken Tihami'de canımı vermek istemiyordum. Savaş meydanına sürüklendik. Orada Bok'u gördüm. Bir şekilde sıvışıp onun yanına gittim. Ona sarıldım, kokusunu içime çektim. Son kez olduğunu bilmeden. O gitmeye karar vermişti. Bizimle ülkesine dönmeyecek, Tihami'deki direnişçi gruba katılacaktı. Bu yaptığı aptalcaydı. İstersem onunla gidebilirdim. Shisha da onunla birlikteydi. Ancak bunu yapamazdım. Daha önemli şeyler vardı yapacağım. Hem o da benimle gurur duyduğunu söylemişti bu sebepten. Bok'u bir daha görmeyecek olmaya yüreğim razı gelmiyordu bu yüzden onu durdurmaya çalıştım ve bana sinirlendi. Sonrasında pişman oldum. Onunla vedalaştım. Buruk bir vedalaşmaydı. Ve ayrıldık. Hem fiziksel hem duygusal olarak. Onu bir daha görür müyüm bilmiyorum. Umarım mutlu olur.

Re: [Otobiyografi] Livei Nyawodz

Posted: Tue Aug 25, 2020 11:46 pm
by Livei Nyawodz
Bireyseller

Image


[Livei Nyawodz] Nyo Dyo Dunlo Briskt

Biraz kaliteli vakit geçirmek için kütüphaneye gitmiştim ancak olaylar hiç beklediğim gibi gelişmedi. Okuduğum ilginç ciltli kitapta Deinzei adı verilen ve Gedhilfe hükümeti tarafından tarihten tamamen silinen bir azınlık güruhunun varlığını öğrendim. Kütüphanede tanıştığım Dyoch isimli şahıs beni bu kitabın yazarı olan Dhæcho'ya götürdü. Hep beraber yazarın evine gittik. Bana orada hem kütüphanedeki kitabın bir kopyasını hem de Deinzei katliamını anlatan başka bir kitap daha verdi. Bu esnada mekanı polisler bastı. Kaçmaya çalıştıysak da yakalandık ve yaka paça kraliyet şatosuna götürüldük. Kral Ozæf benim konuyla bağlantım olmadığını fark edince gitmeme izin verdi ancak Dyoch ve Dhæcho müebbet hapse mahkum edildiler. Bu esnada Dyoch elime, gitmemi istediği bir adresin yazılı olduğu bir kağıt parçası sıkıştırdı.


Image


[Livei Nyawodz] Gerçeğin Peşinde

Olanların ardından kendimi evime attım ve Dhæcho'nun bana verdiği kitapları okumaya başladım. Bu esnada oldukça garip davranışlı iki polis memuru evime arama yapmak için girdiler. Onlar gittikten sonra kitapları okumaya devam ettim ve ilk kral Jondri Vodhis'in Dusha'dayken kaleme aldığı mektupları okumaya başladım. İlginç ve bir o kadar da ürkütücü olan bu mektupları okuduktan sonra kafamda her şey kesinleşmişti. Dyoch'un verdiği kağıtta yazan adresi buldum ve Mavi kod isimli kişiyle tanıştım. Beni pek komik olmayan bir şakayla karşılamış olsa da örgütün gerekliliklerini anlattı ve bu işi gerçekten yapmayı isteyip istemediğimi söyledi. Elbette istiyordum. Böylece Deinzei Özgürlük Hareketi'nin bir üyesi oldum.


[Livei Nyawodz] Kızıl ve Mavi

Uzun Tihami savaşından sonra nihayet olayların travmasını atlatmak ve dinlenmek için kendime ayıracak vakti bulmuştum. Bu esnada Mavi ziyaretime geldi. Tavırları onu son gördüğümden farklıydı. Beni birisiyle tanıştırmak istediğini söyledi. Eidhæn Thrapeilsi ismindeki sevimli çocuk ile buluştuk. Kendisini ilk gördüğüm anda kanım ısındı. Örgütün üyelerinden birisiydi. Yaşına rağmen oldukça zeki ve oturaklı bir çocuktu. Çiftlikleri çok seviyordu bu yüzden çiftliğimiz olduğunu öğrenince ziyaret etmek istedi. O kadar tatlıydı ki onu kıramadım. Çiftliği gezdik ve biraz komik, biraz utanç verici, biraz da eğlenceli vakit geçirdik. Günün sonunda Eidhæn benim portremi çizdi.


[Livei Nyawodz] Kızıl Kan Cemiyeti

Örgüt üyelerinden oldukça heyecanlı ve agresif olan Friks ve Dushalı Shira ile tanıştım. Bana Kızıl Kan Cemiyeti adını verdikleri ve bizimkilerin kafa yapısına taban tabana zıt olan örgütten bahsettiler. Üstelik Deinzei örgütünün ve halkının adını kirletiyorlardı. Mavi ve Friks onları yok etmemiz gerektiğini düşünüyorlardı. Ben de çok istekli olmasam da onların fikrine katıldım. Bir plan yaptık. Ancak plan esnasında Mavi ortadan kayboldu. Örgüt üyelerinden birinin evine sızıp adamı kaçırma görevi bana verildi. Adamın evine sızdım ancak küçük bir kızı varmış ve üstelik beni tanıyan bir polis memuruymuş! İşleri kontrolüm altına aldım ve tam adamı zor kullanmadan karargahımıza getiriyordum ki Friks geldi. Mavi'nin öldüğünü söyleyip adamı darp etti ve gitti. Hayatımın şokunu yaşıyordum. Mavi'nin ölmesi, bütün dünyamı bir anda başıma yıkmıştı. Adamın kızını da alarak karargaha gittik ancak orayı yaktıklarını gördük. Karargahın da elimizden gitmesi ile birlikte sinirlerim bozuldu ve ağlamaya başladım. Shira ile birlikte Friks'in evine gittik. Adama bir süre işkence ettiler ve Mavi'nin aslında ölmediğini öğrendik. Hayatımda ilk kez bir gün içinde hem hüznün hem de sevincin zirvesini yaşamıştım. Mavi'yi kurtarmak için bir plan yaptık ve tutulduğu yere gittik. Bir süre mücadelenin ardından Mavi'yi yakalayan şapkalı ve mekanik maskeli bir adamla karşılaştık. Herkes onu tanıyor gibiydi ancak ben ilk kez görüyordum. Adam Mavi'nin babası hakkında bir şeyler söyleyip bizi gönderdi. Mavi çok acı çekiyor gibiydi. Yanağını jiletle çizmişlerdi. Dönerken yol boyunca ağladım.


[Livei Nyawodz] Geçmiş ve Gelecek

Epey yoğun ve inişli çıkışlı bir gündü. Sabahleyin Mavi beni patron ile tanıştırmak için onun evine götürdü. Kendisi inanılmaz tatlı bir ihtiyar. Hemen kanım ısındı. Herkesi de evladı gibi seviyor. Yaptıkları iş oldukça güzel, onlarla gurur duyuyorum. Patron birkaç sorumu yanıtladı ancak en önemlisine cevap veremediler çünkü Mavi için hassas bir konuydu. Mavi ile biraz baş başa sohbet ettikten sonra Eidhæn geldi. Beni birisiyle tanıştırmak istediğini söyledi. Birlikte önce parka sonra da Kot'un evine gittik. Orada örgütün diğer üyesi Kot ile tanıştım. Kendisi... "İlginç" bir insan. Bana Mavi'nin benden hoşlandığını, kendisinin de zamanında ona aşık olduğunu ve bir ilişki yaşadıklarını söyledi. Sonra da beni ellemeye çalıştı. Bildiğiniz taciz etti. Çok ilgisini çekiyormuşum! Ondan pek hoşlandığımı söyleyemem. Araya biraz mesafe koymak benim için daha sağlıklı olacaktır. Öfkeyle evinden çıkıp kendi evime gittim. Orada diğer bir üye olan Huld ile tanıştım. Kendisini gözüm tuttu. Gece yarısı onu evime davet etmeme rağmen girmedi. Güvenilir bir insana benziyor. Sonrasında günün şokunu atlatabilmek için sarhoş oldum ve sızdım.


[Livei Nyawodz] Kaçış

Patron, Dyoch ve Dhæcho Vodhis'in tutuldukları yeri bulma görevini bana verdi. Yanıma da en güvendiği adamlardan birisi olan Friks'i verdi. Mavi'yi vermediği için mutlu olmuştum çünkü onunla yüzleşmeye hazır hissetmiyordum kendimi. Friks arabasına bindiğimizde nereye gitmemiz gerektiğini sordu ve aklıma gizli koruda karşılaştığımız Djuratlı adam geldi. Mavi Yıldız örgütü onların yerini biliyor olabilir diye Gengzjots'a gitmek istediğimi söyledim. Tabi epey uzun bir yoldu ve Friks ilk başta istemese de sonrasında kabul etti. Hazırlıklarımızı yapıp yola çıktık. Üç ya da dört günümüzü almış olması lazım. Bu esnada geceleri otellerde kaldık. Friks ile yakınlaşma ve hikayesini dinleme fırsatı buldum. O aslında, dışarıdan çok sert ve kaba birisi gibi dursa da hassas ve güzel bir kalbe sahip. Oldukça tatlı birisi olduğunu düşündüm. Son gecemizde Friks biraz sarhoş oldu ve bana asılmaya başladı. Komik olduğu için ona izin verdim. Sonrasında işler ciddiye bindi ve biraz yakınlaştık. Taparcasına sevdiğim Bok'u ve onun acısını ardımda bırakmam gerektiğini düşünerek karşımdaki yeni aşka yelken açmak istedim. Kalbimi Friks'e açtım. O da kabul etti. Gengzjots'a vardığımızda oldukça lüks bir otelde örgüt üyeleri tarafından önceden ödenmiş bir otel odasında kaldık. Friks ile geçirdiğim o geceyi asla unutmayacağım. Bok ile olandan farklıydı çünkü onunla olan ilişkimden daha farklıydı ancak çok özel ve çok güzeldi. Sabahleyin örgütün üyeleri tarafından çağrıldım ve kabus o zaman başladı. Bana Friks'in hain olduğunu ve onu teslim etmem gerektiğini söylediler. İlk başta kabul etmedim ancak oldukça iyi bir yalan uydurdular ve bir an için tereddüt ettim. Bana Vodhis'lerin yerini söylediler. Öğrendiklerim ile yıkılmışken kendi aralarında bana yalan söylediklerini anlattıklarını duydum. Beni odaya kilitlemişlerdi. Hızla oradan kaçıp Friks'e seslendim. Yukarı çıktığımda gördüğüm manzara şok ediciydi. Friks'e bir şey olmuştu. Farklı bir güce sahipti, elementlere benzemeyen. İki adamı da öldürdükten sonra bana bunun Gedhilfe hükümeti tarafından yürütülen bir deneyin etkisi olduğunu söyledi. Hükümetin kendi halkına böyle şeyler yaptığına inanamıyorum. Sonrasında ona bilgiyi aldığımı söyledim. Onlara deney yapılması ihtimaline karşın hızlıca patrona ve diğerlerine durumu bildirmek için yola çıktık. Yola çıkmadan önce Friks beni öptü ve beni yalnız bırakmaktan korktuğunu söyledi. Onu seviyorum. Hem de çok. Tekrar aşık olamayacağıma inanmıştım ancak bu mucize gerçekleşti. Umarım bu sefer sevdiğim insanı elimde tutmayı başarabilirim.


[Livei Nyawodz] Operasyon: Heitwadot

Yazılacak.


[Livei Nyawodz] Cenaze

Yazılacak.


[Livei Nyawodz] Uzak

Yazılacak inş.


[Livei Nyawodz] Oryantasyon

Yazılacak.


[Livei Nyawodz] Nihai Karar

Yazılacak.


[Livei Nyawodz] Gerçekler ve Yalanlar

Yazılacak


[Livei Nyawodz & Mabi Chüimimuta] Küllerinden Doğuş

Yazılacak


[Mutlak Son] İttifaklar ve Sırlar

Devamke

Re: [Otobiyografi] Livei Nyawodz

Posted: Tue Aug 25, 2020 11:46 pm
by Livei Nyawodz
Freeler

Image


Karabasan

Ne diyebilirim ki? Oldukça ilginç ve ürpertici bir rüyaydı. Uyandıktan sonra neler gördüğümü tamamen unutmuş olsam da ne kadar korkutucu ve acı verici olduğunu hatırlıyorum. Son zamanlarda çok sık kabus görüyorum. Acaba bana ne anlatmaya çalışıyorlar?


Image


Kaçak Kirazlar

Ah, bunu çocukken yaşamıştım. Hwulwo ile ilk tanıştığım andı. Ondan hoşlanıyor muyum yoksa hoşlanmıyor muyum emin değilim. Aynı zamanda arkadaşımın gözü önünde neden olduğunu bilmediğim bir şekilde yediğim tokattan dolayı, onurumun ve gururumun en çok incindiği an olduğunu da söyleyebilirim. Benden sürekli bir şeyler saklayan ve şahsıma zerre güvenmeyen ailemin ceremesini bugün bile iş hayatımdaki zorluklarla çekiyorum.


Image


Molchut Serthad - Aya Benzer

Molchut Serthad konseri için Djurat Cumhuriyeti'ne uzun bir yolculuk yapmıştım. Maalesef bir Djuratlının tacizine uğramamla konserde olay çıkmasına sebep oldum. Kontrol etmeye gelen görevlinin de üzerine kusmamla her şey ilginç bir hal aldı. İsminin Bok olduğunu öğrendiğim bu görevlinin bir daha ömrüm boyunca unutamayacağım birisi haline geleceğini hiç hesaba katmamıştım. Kendisiyle tanıştıktan sonra beni havuç çorbası içmeye götürmek istediğini söyledi. Üzerini değiştirmek için evine gittiğinde beni de davet etti. Çok nazik ve iyi niyetli birisiydi. Sonra... İşin rengi biraz değişti. Kendime geldiğimde onun yatağındaydım ve öpüşüyorduk. Yapamadım... Devam edemedim... İkimiz de bu ilişkinin imkansız olduğuna karar verip ayrıldık. Onu tekrar görme fırsatım olacak mı acaba? Son bir kez daha görmeyi isterdim. Beni sevmesi önemli değil, sadece iyi olduğunu görmek istiyorum.


Image


Æf Fæf o Seld Neim

Meinsu bana bir sürpriz yapmak istediğini söyledi. Ufak bir piknik yapacaktık ancak her şey bununla sınırlı değildi. Yiyeceklerimizi hazırladık ve yola çıktık. Yofær Plajı'na gideceğimizi duyunca nasıl sevindiğimi kelimelerle ifade edemem. Hava şansımıza oldukça açık ve güzeldi. İlk olarak Meinsu'nun amcasının dükkanına uğradık. Meinsu ondan bir şey aldıktan sonra plaja gittik ve piknik yaptık. Pek çok şeyden sohbet ettik. Güneş batmaya yaklaşırken Meinsu bana gizli mekanını gösterdi. Kayalıkların ilerisinde, manzaranın muazzam olduğu kocaman bir boşluk. Orada bana beyaz manolya kolyesini verdi. Kendisi de gül kolyesini takmıştı. Beyaz manolyanın ve kırmızı gülün hikayesini anlattı bana. İki çok yakın arkadaşın birbirlerine yaptıkları fedakarlıkları hakkındaydı. O kadar duygulandık ki birbirimize sarılıp ağladık. Meinsu gibi bir arkadaşa sahip olduğum için gerçekten çok şanslıyım. Sanırım bu hayattan daha fazlasını isteyemezdim. Onu kaybetmekten çok korkuyorum.

Gece Yarısı Oteli

İptal.

2. Yoklama & Samanlık Seyran Olunca

Biricik sevdiceğim ile dükkan satıcısı abinin düğününde hiç beklemediğimiz bir şekilde yeniden bir araya geldik. Onu gördüğüm anda bir şeyden emin oldum. Onu çok ama çok seviyordum. O benim ömrümde tanıdığım en mükemmel erkekti. Sessizce kulağına eğildim ve ona bu hislerimi dile getirdim. O da beni seviyordu. Düğün alanını terk edip parkta kendimizle özel bir zaman geçirdik. Daha önce bu anın fantezisini kafamda yüzlerce kez kurmuştum ancak gerçeği hepsinden daha güzeldi. Onun kollarında olmak kadar huzur veren başka bir şey yok. Bu tuhaf ama tutkulu ilk birliktelikten sonra otele gittik ve birlikte banyo yapmaya başladık. Sonrasında ona her şeyi anlattım. Tüm örgüt olaylarını. Daha fazla saklayamazdım. Bana ömrüm boyunca unutmayacağım çok güzel şeyler söyledi. Sonra o da ölmek istediğini, ölümü ne kadar arzuladığını anlattı. Korkunçtu. Onun ölmesini, gözümün önünden bir yere gitmesini istemiyorum. Keşke onun her şeyine tamamen sahip olabilseydim.

Æfgrenst Yolu Yokuştur Bardakları Tokuştur

İptal.