Page 1 of 2

[Wændz Neidthad] Kahredici Gök

Posted: Mon May 29, 2023 5:46 pm
by GM - Ingenium
Kesintili bir uykudan uyandığında, duyuların yavaş yavaş canlanıyor ve seni bilinçsizliğin derinliklerinden çekiyor. Dışarıdaki şehrin yumuşak uğultusu havaya nüfuz ediyor ve şafağın ılık ışığı perdelerden sızarak mütevazı dairenin duvarlarına dans eden gölgeler düşürüyor. Bir an için hareketsiz yatıyorsun, zihnin hala rüyaların ve belirsizliklerin kalıntılarıyla bulutlu. Aniden, düşüncelerinin derinliklerinde, sanki uzak bir alemden yankılanıyormuş gibi bir ses fısıldıyor. Seçimlerini, motivasyonlarını ve yürümeyi seçtiğin yolu sorgulayan esrarengiz bir varlık. Senin hakkında, senin kabul etmeyi umduğundan daha fazlasını biliyor, ancak kimliği bir sır perdesi ardında saklı kalıyor. "Wændz Neidthad." diye mırıldanıyor, ses tonunda hem gerginlik hem de entrika var. "Seni harekete geçiren nedir, Gedhilfe polisi? Seni Nyakeingk'e, bu gizemle örtülü labirentimsi şehre ne getirdi?" Uykunun kalıcı etkilerinden sıyrılarak doğruluyorsun ve sesin zihninin girintilerinde dağılmasına izin veriyorsun. Varoluşsal düşünme perdesini bir kenara itiyorsun ve şimdiye odaklanıyorsun. Bugün kendi üzerine düşünme günü değil; harekete geçme günü. Ingenium'da bir polis olarak, anormalliklerden ve açıklanamayan olaylardan payına düşeni aldın. Ama dün yoluna çıkan grupta farklı bir şey var, kayıp sevdiklerini arayanlar, Nyakeingk dokusundan gizemli bir şekilde kaybolanlar.

Nyakeingk'in hareketli sokaklarına adım attığında, hem tanıdık hem de yabancı kokulardan oluşan bir karışım olan şehrin kokularını içine çekiyorsun. Arnavut kaldırımlı sokaklar kıvrılarak ilerliyor ve seni kentsel labirentin kalbine, daha derinlere götürüyor. Her adımda, sesin yankısı içinde yankılanıyor, alay ediyor, sorguluyor ve kararlılığına meydan okuyor. Varlığı, sinir bozucu olsa da, seni çevreleyen gizemleri çözme kararlılığını besliyor. Greia'nın beklediği buluşma noktasına yaklaştıkça kalbin hızlanıyor, beklenti ve korku karışıyor. Gerçek, hikayelerinde yatıyor ve sundukları bulmacanın her bir parçasıyla, etrafını örten sır perdesi çözülmekle tehdit ediyor ve farkında olmayan sakinlerinin kavrayışının çok ötesinde bir gerçeği ortaya çıkarıyor. Rozetin, zekan ve boyun eğmez bir ruhla donanmış olarak, gerçeği ortaya çıkarmak için ilk adımı atıyorsun. Önündeki yol tehlikeli olabilir ve her hareketini sorgulayan bilinmeyen kişi gölgelerde belirebilir ama sen, Wændz Neidthad, etkilenmeyi reddediyorsun. Bugün için cesaretini test edecek ve belki de varlığını yeniden tanımlayacak bir yolculuğa çıkıyorsun.

Nyakeingk'in unutulmuş bir köşesinde gizlenmiş loş bir kafe olan belirlenmiş buluşma yerine giriyorsun. Hava, bu kutsal duvarların içinde dolaşan taze demlenmiş kahve aromasının kokusuyla ağır bir hal alıyor. Kuruluşa doğru adım attığında, gözlerin odayı tarıyor ve grubun lideri olduğunu tahmin ettiğin Greia'yı arıyor. Bakışların, yukarıda asılı duran antika avizeden yayılan yumuşak bir parıltıyla yıkanmış, köşedeki bir masada oturan bir figüre takılıyor. Greia, tek kelime etmeden dikkatleri üzerine çeken heybetli bir figüre sahip. Sessiz bir güven havasıyla uçuşan kömür grisi bir ceket giymiş, gözleri, sanki evrenin derinliklerinden dövülmüş gibi, yaklaştığına sabitleniyor. Greia, kelimelere dökmesi zor, uhrevi bir güzelliğe sahip. Yüz hatları yontulmuş, keskin ama yine de varlığını saran bir zarafet var. Derilerinin ruhani ışıltısı sessiz bir güç yayıyor gibi görünüyor ve yoğun bir indigo tonu olan gözleri, zamanın kendisini aşan, dile getirilmeyen bir bilgeliği barındırıyor. Parlak gümüşi bir yele, yıldız ışığının narin telleriyle dolanmış, omuzlarından aşağı çağlayanlar halinde dökülüyor. Greia'nın masasına yaklaşırken, merakla karışık bir hayranlık sancısından kendini alamıyorsun. Sadece varlığı saygı uyandırıyor ve kendini onun çekiciliği tarafından büyülenmiş buluyorsun. Seninkilerle karşılaştıklarında gözlerinde bir tanınma kıvılcımı var, sanki onlar da şansın sınırlarını aşan bir bağlantı hissediyorlar. O anda, Greia'nın önünde dururken, bilinmeyen figürün artık bastırılmış olan sesi zihninde belli belirsiz yankılanıyor. Sana her seçimin sonuçları olduğunu ve yürüdüğün yolun belirsizliklerle dolu olduğunu hatırlatarak ihtiyatı teşvik ediyor. Ancak gerçeği aramaya, kaybedilenlerin kaderini anlamaya yönelik yakıcı arzun söndürülmeyi reddediyor. Derin bir nefes alarak, birlikte bu yolculuğa çıkmaya hazırlanan Greia'ya elini uzatıyorsun. Umut ve kararlılık karışımıyla dolu gözleri seninkilerle buluşuyor ve aranızda sessiz bir selamlama dönüyor. Bu andan itibaren, ortak bir amaç ve kaybolmaları perdeleyen muammayı çözmek için sarsılmaz bir kararlılıkla bağlı olarak kaderleriniz iç içe geçiyor. Karşısına oturuyorsun, ilk karşılaşmanız zihninde hala taze, seni hangi yeni keşiflerin beklediğini merak ediyorsun. Greia sana bakıyor, gözleri adeta parlıyor. "Wændz." sıcak bir gülümsemeyle seni karşılıyor. "Seni tekrar görmek güzel. Umarım dün geceki konuşmamızı düşünecek vaktin olmuştur."
Off Topic
Esenlikler dilerim, bu konuda GM olarak ben, yani Barisu ile ilerleyeceksiniz. Pasiflik süresi 7 gündür.

Re: [Wændz Neidthad] Kahredici Gök

Posted: Fri Jun 09, 2023 1:22 am
by Wændz Neidthad
İnsanlar sağda solda kayboluyor. Bu şehirden kaçmak istiyorlar. Herkes deliriyor. Uçan, kanatlı bir araba… Bir vizyon… Herkes ölecek… HERKES ÖLECEK!

Geçirdiğim uyku zaman zaman bulunduğum yere de alışamamaktan da bölünüp durmuştu. Ancak bir şekilde yorgunluğun da etkisiyle kendimden geçebilmiş ve derin uykuya dalabilmiştim. Kabus dolu son uyanışımda korkudan yerimden sıçrayamıyordum bile. Öyle şeyler görüp duruyordum ki neyden korkup neyden korkmamam gerektiğini bilemez olmuştum. Artık yeterince dinlendiğim için duyularım da keskinleşmişti. Ancak henüz kımıldayacak gücü kendimde bulamıyordum. Hayır, bunun sebebi güç bulamamamdan değil, zihnimde doluşan sesler ve düşüncelerdi. Sahil şehrini ziyaret edip kendime ayakkabı ve güzeller alma hayali ile başlayan bu yolculuk ne noktalara gelmişti böyle… Daha fazla düşünmenin bana faydası olmayacağını düşünüp yatağımdan doğruluyordum. Vakit durup dinlenme değil, harekete geçme vaktiydi!

Nyakeingk’in hareketli sokaklarına adımımı attığımda karışık bir hava ciğerlerime doluyordu. Hedefim Greia ile buluşacağımız noktaydı. Bu konuma yaklaştıkça bu sefer beni nelerin beklediğini bilemeden yeniden bir tür kargaşanın oluşacağı hissi ve endişesiyle nabzım hızlanmaya başlıyordu. Öyle acayipti ki, ben bunları düşünürken etrafımda yürüyen hemen herkes benim günler öncesinde hayalini kurduğum gibi basit bir alışveriş yapmada, akşam kimlerle yemeğe çıkacağını planlamada ve gününü nasıl güzel geçireceği düşünceleriyle dolduruyor olmalıydı.

Önceden belirlenen loş kafeye varmıştım. İşte Greia oradaydı! Bu adama düşmediğim için kendime şaşırıyordum. Bundan günler öncesinde onu görseydim beyaz atlı prensimmiş gibi hayaller kurabilirdim ancak şu anda sadece ulvi biriymiş gibi onu karşılamak durumunda kalıyordum. Bu kendi kendime geliştirdiğim bir tür savunma sistemiydi sanırım. Kimseye tam olarak güvenmemeliydim.

El sıkıştıktan sonra oturuyordum. İsmimi söyleyerek sıcak bir gülümsemeyle karşılıyordu beni. Dün geceki konuşmamıza getiriyordu hemen konuyu. Belki de önce içecek bir şeyler söylese sevgilim olması için artı puan kazanabilirdi ancak bu ciddi hareketi de havalı görünüyordu. O yüzden eksi puan da vermeyelim. Sol elimin üstüne sağ elimi koyup samimi bir bakışla “Evet, insanlara hala yardım etmek istiyorum, bununla ilgili kararımı değiştirmeyeceğim” diyecektim.

Re: [Wændz Neidthad] Kahredici Gök

Posted: Fri Jun 30, 2023 11:32 am
by GM - Ingenium
Greia öne doğru eğiliyor, çivit mavisi gözleri kararlılığına uygun bir yoğunlukta parlıyor. Alçak ama inançla dolu bir sesle konuşmaya başlıyor. "Wændz, ortadan kaybolmalar münferit olaylar değil. Onları birbirine bağlayan bir model, bir iplik var ve bu bizi herhangi birimizin hayal edebileceğinden çok daha büyük bir şeye götürüyor. Nyakeingk yüzeyinin altında gizli bir dünya olduğuna inanıyorum, bizimkiyle bir arada var olan ama çoğundan gizli kalan bir alem." Greia sanki sözcükleri dikkatle seçiyormuş gibi bir an duraksıyor. "Nyakeingk kadim sırlar ve unutulmuş bilgilerle dolu bir şehir. Gerçekliğimiz ile diğer boyutlar arasındaki sınırların bulanıklaştığı bir yakınsama noktası. Onlar, bu kayıp ruhların enerjisini kendi menfur amaçları için kullanmaya çalışan bir güç tarafından yönetiliyor ve birbirine bağlanıyor." Greia etrafına bakıyor ve sana doğru eğilip "Bir teçhizatın varlığından bahsediliyor. Bu teçhizat sayesinde başka boyutlara kapı açabiliyor, bu boyutlara başka insanları gönderebiliyor ve hatta kendin bile gidebiliyorsun. Bu teçhizata ulaşmamız gerekiyor." diyor. "Fakat dikkatli davranmalıyız, çünkü karşı karşıya olduğumuz güçler çetin ve hedeflerine ulaşmak için sonuna kadar ilerleyecekler. İlk adımımız daha fazla bilgi toplamak, düşmanlarımızın kimliklerini ve amaçlarını ortaya çıkarmak. İçeride bağlantılarım var. Bize ihtiyacımız olan içgörüleri sağlayabilecek kişiler. Kayıp ailelerine de ulaşmalı ve sevdiklerini bulmak için elimizden gelen her şeyi yaptığımıza dair güvence vermeliyiz."

Greia, heyecan ve endişe karışımı bir duyguyla her ayrıntıyı özümseyerek planını özetlerken, dikkatle dinliyorsun. Durumun ağırlığı omuzlarına çöküyor ve yolculuğunun beklenmedik bir dönüş yapmak üzere olduğunu biliyorsun. Greia eylem planlarını açıklamayı bitirdiğinde, kafenin dışından ani bir kargaşa çıkıyor. Şaşırarak, dikkatini rahatsızlığın kaynağına çeviriyorsun Pencereden, bir grup kukuletalı figürün koşarak geçtiğini görüyorsun, ayak sesleri aciliyetle yankılanıyor. Sen tepki veremeden kafenin girişi aniden açılıyor ve yüzüne panik kazınmış dağınık bir adam tökezleyerek içeri giriyor. Greia, onun kayıp kişinin akrabalarından biri olduğunu anlıyor, gözleri umutsuzlukla doluyor. "Onu almışlar!" diye haykırıyor adam, sesi titriyor. "Kız kardeşim gitti! Onu almaya geldiler ve ben onları durduramadım!" Sen ve Greia adamın olduğu yere doğru koşuyorsunuz ve adama ulaştığın anda kapıdan dışarı bakıyorsun. Siyah pardesü giyen bir adamın koşarak uzaklaştığını görüyorsun. Adam ise yere yığılmış, baygınlık geçirmek üzere. Ne yapacaksın?

Re: [Wændz Neidthad] Kahredici Gök

Posted: Thu Jul 20, 2023 4:28 pm
by Wændz Neidthad
Greia öne doğru eğilip gözlerini gözlerime değdirdiğinde kalbimde bir çarpıntı hissediyordum. ‘Çok tatlı’ diye içimden geçmemiş değildi. Ellerim kasılıp yumruk haline geliyordu istemsizce. Bu şekilde masanın üstüne koyup kollarımı masa üstünde kavuşturuyor ve hafifçe ona doğru eğiliyordum daha iyi duyabilmek için. Ergenliğime lanet olsun ki gözlerim ara sıra yüzünde, onu incelemek üzerine dolaşmaktan alamıyordum. Yüzey altında gizli bir dünya olabileceğini söylüyordu. En azından inancı bu yöndeydi. Bunu dediğinde aklıma yer altı laboratuvarı gelmişti. Bunun olması imkansız gelmiyordu bu yüzden. Kim bilir ne zamandır orada yer altında insanların hemen yanı başında var olan laboratuvar kimse tarafından fark edilmemişti bile.

Bundan sonraki sözleri daha karmaşık bir hal alıyordu. Bu yüzden istemsizce hafifçe geriye doğru çekiliyordum anlamakta zorlandığımı belli edercesine. Gizli güçler, akıl almaz yetenekler… Aklıma yatan tek şey bunları sağlayan teçhizatın olduğuydu. Somut olan tek şey bu görünüyordu şimdilik. Geçen her gün bir önceki günü aratır gibi geliyordu. Omzumdaki yük iletişime geçtiğim her kişi, yaşanan her olayla beraber sürekli artıyordu. Daha ne kadarını kaldırabilirdim bilmiyordum ancak şu anki baskı fazlasıyla ‘fazla’ geliyordu. Ancak bu ağırlığı daha fazla hissedemeden bir kargaşa çıkmıştı. Neler olduğuna, etrafta kimlerin koşuşturduğuna dikkat ediyordum. Sonunda kapıdan dalıp tökezleyen adamla beraber irkiliyor ve endişeli gözlerle ona bakarken ‘onu’ aldıklarını haykırıyordu. Kız kardeşini aldıklarını söylediğinde gözlerim açılıyor, harekete geçiyordum refleks ile. Greia ile adamın olduğu yere fırlıyorduk. Kapıdan dışarı baktığımda gördüğüm şey siyah pardösü giyen bir adamın koşarak uzaklaşıyor olduğuydu. Kapıdaki adam ise yere yığılmıştı. Ne yapmam gerektiği konusunda hızlı karar alıyor ve adamın peşinden koşmaya başlıyordum. Bayılan adama birileri yardım edebilirdi ancak kaçan adamı yakalayabilecek belki de sadece ben vardım! Bu yüzden Greia'ya "Onu yakalayacağım!" derken kalsiyum: kas yeteneğimi aktifleştirip adamın peşinden koşacaktım.

Re: [Wændz Neidthad] Kahredici Gök

Posted: Sat Sep 16, 2023 6:25 pm
by GM - Ingenium
Kalsiyum: Kas stilini aktifleştirdiğinde, vücudunun her bir hücresi enerjiyle doluyor. Greia'nın gözleri seninle son bir kez buluşuyor; onun bakışlarındaki kararlılık ve güven, seni daha da hızlandırıyor. Siyah pardesü giyen adamın arkasından koşarken, Nyakeingk'in dar ve kıvrımlı sokaklarında hızla ilerliyorsun. Adam, dönemeçleri sert bir şekilde alıyor ve ara sokaklara dalıyor, ama sen onu yakından takip ediyorsun. Sokaklar, eski binaların gölgeleri ve neon ışıkların titrek yansımalarıyla dolu. Ancak senin gözlerin sadece hedefinde. Sonunda, adam bir çıkmaz sokaga giriyor. Fırsat bu fırsat diyerek, son bir hız patlamasıyla ona yetişiyorsun ve adamı kolundan yakalayıp duvara fırlatıyorsun. Adam, yüzünde bir şaşkınlık ifadesiyle sana bakıyor. "Sen kimsin?" diye soruyor. Giydiğin üniformayı görünce "Tamam, tamam! Kızı kaçırmadım, sadece onu götürenlere yardım ettim. Ama benim de bir seçeneğim yoktu!" diyor telaşlı bir sesle. Adamın yüzündeki şaşkınlık ve korku, seninle göz göze geldiğinde biraz daha artıyor.

Gözlerin adamın yüzünde dolaşıyor, herhangi bir yalanı veya çelişkiyi yakalamaya çalışıyor. Adam, gözlerini kaçırıyor ve sonra tekrar sana bakıyor. "Onlar... onlar benim ailemi tehdit ettiler. Eğer yardım etmezsem, onlara zarar vereceklerini söylediler. Ama kim olduklarını bilmiyorum, yüzleri maskeliydi." Bu arada, çıkmaz sokakta bir hareketlilik oluyor. Gölgeler arasından birkaç siluet beliriyor; hepsi de siyah giyinmiş ve yüzleri maskeli. Elinde bir telsiz olan biri "Hedef yakalandı, müdahale ediyoruz." diye mırıldanıyor. Aniden, maskeli figürlerden biri elinde bir çeşit enerji silahıyla ortaya çıkıyor ve senin üzerine nişan alıyor. Diğer yandan, yakaladığın adamın gözleri genişliyor. "Hayır, ne yapıyorsunuz? Onu öldürmeyin!" diye bağırıyor. Bu karmaşık durumda, saniyelerin bile kıymetli olduğunu biliyorsun. Ne yapacaksın?


Wændz Neidthad
Can
100%
Metanet
90%
Atom Enerjisi
90%

Re: [Wændz Neidthad] Kahredici Gök

Posted: Mon Sep 18, 2023 3:02 am
by Wændz Neidthad
Kaçan adamı var gücümle kovalamanın ardından dar ve kıvrımlı sokaklarda kovalamaca başlıyordu. Fiziksel olarak adamdan üstün olduğuma emin olduğum için sert dönemeçler hızımı kesiyor olsa da onu yakalayacağıma emin olarak gözümü hedefimden ayırmadan kovalamayı sürdürüyordum. Kovalamaca sürerken adamın çıkmaz sokağa girdiğini gördüğümde hızımı en üst seviyeye çıkarıp onu yakalıyor ve kolundan tutup duvara fırlatmıştım. Adam şaşkınlıkla yakalanmasını anlamlandıramasa da yüzümde zafer dolu tebessümle onu karşılıyordum. Ancak bu tebessüm hızla siliniyordu zira çocukları kaçıranlardan birinin de bu adam olduğunu düşünüyordum. Tüm bu acayip olayların bir parçasını kanlı canlı yakalamış olmam önemli bir ipucuna ve belki de sorunların çözümüne vesile olacaktı.

Adam üniformamı fark ettiğinde neyle karşı karşıya olduğunu da anlamıştı. Kızı kaçırmadığını söylediğinde tatlılığın içerisindeki ciddi bakışlarımın yerini kuşku alıyordu. Seçeneği olmadığını söylemesi içinde bulunduğumuz durumdan dolayı ciddiye alabileceğim bir cümle olmuyordu. Adam onu sorgulayan bakışlarıma dayanamayıp, belki de içinde daha fazla tutmak istemeden gözlerini kaçırıyor ve ailesinin bunu yapması için tehdit edildiğini söylemişti. Yüzü maskeli kişilermiş bunu ondan isteyenler. Yine gizemli insanlar… Sağ elimi belime dayayıp bıkkın bir nefes veriyordum bu yeni gizeme karşı. Ancak sokaktaki hareketliliği fark ettiğimde duruşumu derhal savunmaya çekiyor ve etrafıma bakınıyorken gölgeler arasında siluetler beliriyordu. Siyah giyinmiş maskeli kişiler tarafından çevrelendiğimi fark ettiğimde sanırım bazı şeyler için artık çok geçti. Yüzümde koşuşturmanın getirdiği akan terin içinde yüzümdeki acı tebessüm çaresizliğimi de dile getiriyordu adeta. Bütün bunları yaşamak için ne tür günah işlemiştim bilmiyordum ancak çocukları kurtarmak istediğim bir gerçekti. Bunu ne kanunlar, ne de o karanlık figür için yapıyordum. Bunu yalnızca o çocuklar için yapıyordum!

Maskeli adamlardan biri hedefin yakalandığını söylemişti. Şaşkınlığımı yansıtacak halim olmadığı için “Hedef ben miyim abi?” diye içimden geçirirken müdahale edeceğini hemen ardından eklemesiyle tetikte kalmam gerektiğini hissediyor olsam da başıma gelecek olan kötülüğü yanımdaki adamın ‘onu öldürmeyin’ feryadıyla anlıyordum. O anda Kalsiyum: Kas elementimi aktif ediyor ve vatandaşın güvenliğine önem vererek “Siper Al!” diye bağırdıktan sonra yapabileceğim tek şey olarak vurulmamak için olabildiğince hızlıca koşup silahlı adama saldıracak ve başarabilirsem silahı ondan almaya çalışacaktım. Sonumun bu şekilde geleceğini tahmin edemezdim. Henüz çok gençtim oysa ki…

Re: [Wændz Neidthad] Kahredici Gök

Posted: Mon Sep 18, 2023 9:47 pm
by GM - Ingenium
Kalsiyum: Kas elementini hızla aktive ediyorsun ve bağırıyorsun. Yakaladığın adam, senin bu ani hareketinle birlikte duvarın arkasına sığınıyor. Sen ise, enerji silahına nişan almış olan maskeli figüre doğru hızla koşuyorsun. Adrenalin ve elementin sağladığı ekstra güçle, maskeli figüre ulaşıyorsun. Silahını kapmayı başarıyorsun, ancak bu sırada diğer maskeli figürler de harekete geçiyorlar. Bir telsizden gelen ses duyuluyor: "Hedef tehlikeli, tüm birimler müdahale edin!" Bu sırada, yakaladığın adamın yüzünde bir kararlılık beliriyor. "Bunu yapmak zorunda değilsiniz!" diye bağırıyor. Maskeli figürler bir an duraksıyorlar, sanki emir bekliyorlar. Bu sırada, bir enerji patlaması duyuluyor ve bir duman bulutu oluşuyor. Gözlerini kırparken, bir siluetin dumanın içinden çıktığını görüyorsun. Bu yeni gelen kişi, bir tür enerji kalkanı oluşturuyor ve maskeli figürlerin hepsi bu kalkanın içine hapsoluyorlar. "Şimdi git!" diye bağırıyor yeni gelen kişi, senin ve yakaladığın adamın kaçabilmesi için bir fırsat yaratıyor.

Saniyeler çok kıymetli ve karar vermen gerekiyor. Yeni gelen kişinin sunduğu fırsatı kullanıp, yakaladığın adamla birlikte kaçabilirsin. Belki de bu şekilde daha fazla bilgi alabilir ve bu karmaşık olayın arkasındaki sırrı çözebilirsin. Enerji kalkanının içinde hapsolmuş maskeli figürlerden birini yakalayıp, onları sorgulamaya karar verebilirsin. Ancak, bu seni ve yakaladığın adamı daha büyük bir riske atabilir. Yeni gelen kişiye yaklaşıp, onun kim olduğunu ve neden yardım ettiğini öğrenmeye çalışabilirsin. Ancak, bu senin ve yakaladığın adamın maskeli figürler tarafından yakalanma riskini artırabilir. Yakaladığın adamı bırakıp, yalnızca kendini kurtarabilirsin. Ancak, bu senin için önemli bir bilgi kaynağını kaybetmek anlamına gelebilir. Ne yapacaksın?


Wændz Neidthad
Can
100%
Metanet
90%
Atom Enerjisi
80%

Re: [Wændz Neidthad] Kahredici Gök

Posted: Sat Sep 23, 2023 3:51 pm
by Wændz Neidthad
Elementimi aktive ettikten hemen sonra bağırmamın ardından adam duvarın arkasına sığınmıştı. Aniden fırlayıp maskeli figüre doğru koşmuş ve ona ulaşmayı başarabilmiştim fakat diğer maskeli figürler de harekete geçmişti. Telsizden gelen bir takım bildirim seslerinin ardından biraz önce ona bağırdığım adamın bağırışıyla figürlerin bir anlık duraksamasına sebep olmuştu. Sanki bir emir bekliyorlar gibiydi. Kendimi bir tür çıkmazın içinde gibi hissediyordum ancak bu çıkmaz duyduğum patlamayla beraber tam bir bilinmezliğe dönüşürken talih beni bu konuda daha fazla meraklandırtmayıp oluşan duman bulutuna kilitlenmeme sebep oluyordu. Durum içerisinde çaresiz kalan gözlerim duman içerisinde varlık görmeyi umut ederken bir siluetin duman içinden çıktığını görmeyi başarıyordu. Bu siluet ise element üstü gibi görünen bir tür kalkanı oluşturuyor ve maskeli figürleri kalkan içerisinde hapsediyordu! Tüm bu olayların içerisinde ne yapmam gerektiğini bilemez haldeyken duyduğum “Şimdi git!” sözüyle beraber çıkış yolum da gösterilmiş oluyordu.

Tüm bu karmaşa içerisinde vaktin değerinin farkındaydım. Siluetin kim olduğunu veya ne olduğunu çıkaramamıştım ancak bununla vakit kaybedip şansımı zorlamamın anlamı yoktu. Hâlihazırda güvenliğinden sorumlu hissettiğim, aslında suçlu olarak gördüğüm kişiyi de buradan çıkarmam gerekiyordu. Maskeli figürlere onu kurban etmeyi asla istemiyordum! Bu yüzden hızla o adamın yanına koşacak ve elinden tutup “Hadi! Şimdi kaçmanın tam fırsatı! Hala gözetimimdesin ancak şimdi bunu konuşmanın sırası değil!” diyecek ve bu çıkmaz sokaktan bir an önce onunla kaçmaya çalışıp Greia tayfasını bulmam gerekiyordu.

Re: [Wændz Neidthad] Kahredici Gök

Posted: Sun Sep 24, 2023 6:15 pm
by GM - Ingenium
Adam, bir anlık şaşkınlığın ardından seninle koşmaya başlıyor. Sokaklar, dönemeçler ve karanlık ara geçitler arasında hızla ilerliyorsunuz. Her adımda, maskeli figürlerin sizi takip edip etmediğini kontrol ediyorsun. Ancak, enerji kalkanının oluşturduğu dumanın ardından gelen siluetin yarattığı kargaşa sayesinde, maskeli figürlerden uzaklaşmayı başarıyorsunuz. Bir süre koştuktan sonra, soluk soluğa kaldığınız bir ara geçitte duruyorsunuz. Adam, senin gözlerine bakarak "Kimdi o? Neden bize yardım etti?" diye soruyor. Ancak, senin de bu konuda bir fikrin yok. Sadece, o kişinin yardımı sayesinde şu an hayatta olduğunuzu biliyorsun. Bu sırada, cebindeki iletişim cihazı titreşmeye başlıyor. Hemen cebine uzanıyor ve orada olduğundan bile haberdar olmadığın cihaza bakıyorsun. Onu oraya bir şekilde Greia koymuş olmalı. Hemen cevap veriyorsun ve Greia'nın sesini duyuyorsun: "Wændz! Neredesin? Hemen bize katıl, sana yardımcı olmamız gerekiyor." Greia'nın sesi, içinde bir rahatlama hissi uyandırıyor. Ancak, yakaladığın adamın ne yapacağına dair bir planın olmadan hareket etmek istemiyorsun. Ona ne yapacağını sormadan önce, Greia'ya durumunuzu ve şu anki konumunuzu bildiriyorsun. Greia, sizi en kısa sürede bulacağını söylüyor ve iletişimi kesiyor.

Yakaladığın adam, nefes nefese kalarak sana dönüyor. "Bu maskeli figürler nereden geldi, ne istiyorlar bilmiyorum. Ancak, son birkaç haftadır şehirde beliriyorlar ve birçok kişi onlardan korkuyor." Adam, bir an duraksıyor ve devam ediyor. "Normalde sadece sıradan bir tüccarım. Ancak, birkaç gün önce, bir bilgiye ulaştım. Bu maskeli figürlerin, şehrin altındaki eski tünellerde bir şeyler aradığına dair söylentiler duydum. Belki de bu yüzden peşimdeydiler." Bu sırada, yakındaki bir sokaktan hızla yaklaşan adımlar duyuluyor. Maskeli figürlerden birkaçı, enerji kalkanının etkisinden kurtulmuş olmalı ve sizi takip ediyorlar. Adam "Hızla buradan uzaklaşmalıyız!" diye fısıldıyor. Belki de uzaklaşmamalısın, ya Greia'ya bir daha ulaşamazsan?

Re: [Wændz Neidthad] Kahredici Gök

Posted: Wed Sep 27, 2023 1:27 am
by Wændz Neidthad
Adam her ne kadar şaşırsa bile söylediğimi anlamış ve belki de bir refleks olarak benimle koşmaya başlamıştı. Onu bu cehennem çukurundan çıkarabildiğime sevinmiştim ve bu motivasyon ile uzunca süre koşmayı başarabilmiştim. Bir ara bir geçitteyken adamın sorduğu soru üzerine o an kim olduğunu sorgulamadığım kurtarıcı hakkında ben de bilgi sahibi olmadığım için sessiz kalmak dışında bir şey yapamıyordum.

Cebimde hissettiğim titreşim ile bir an irkilip ardından hemen elimi cebime sokuyordum. Varlığından o an haberdar olduğum bu iletişim cihazını bulup hemen çıkarıyor ve bunun Geria’nın işi olduğunu düşünüyordum. Nitekim cihaza cevap vermemin ardından onun sesini duymamla bu tahminimin doğru olduğunu görüyordum. Yerimi soran ve bana yardım etmesi gerektiğini söyleyen Geria’ya durumu ve konumumuzu aktardıktan sonra bana buraya gelip bulacağını söylediğinde içimde belli belirsiz bir rahatlık oluşuyordu. Bu hissiyatın sebebi belki de bu aşamadan sonra şuursuzca kaçmak dışında gerçek bir plan içerisinde hareket edecek olmamdan dolayıydı ancak bunu uzun uzun düşünme niyetim yoktu.

Yakaladığım adam bana nefes nefese de olsa durumunu anlatmaya çalışıyordu. Onun bu yardım etme, belki de yardım dilenen ses tonuna karşı sıcak tebessüm ile güven vermeye çalışıyordum. Adamın bana anlattığı tünel olayıyla ilgili kafamda bir sebep sonuç ilişkisi oluşmuyordu. Yalnızca dikkat ettiğim şey gizli dönen işlerin genelde yer altında olabileceği oluyordu. Bu genelleme ne kadar doğrudur bilinmez ama ortada pis kokular vardı ve bir şeyler yapmam gerektiğini biliyordum. Çocukları kaçırmanın dışında neden hedef olduğumu da bilmiyordum. Ancak fark ettiğim şey, birileri varlığımın farkındaydı ve sanki birileri yapmaya çalıştığım şeyi en başından biliyor ve buna karşı bir önlem almaya çalışıyordu. Bu sonucu sıradan polis memurluğu yaptığım sırada gerçekleşen olaylardan bağlamıştım. Kayıp çocuğu aramaya daha henüz başlamamışken bile birileri yapmaya yeltendiğim işi bilmiş, karabasan gibi üzerime çökmüş ve kanlı bir sona varmıştı. Ancak belli ki bu bir son değil, benim için yalnızca bir başlangıçtı. Genç bir kız olarak korkacağım pek çok şey bulunuyordu elbette ancak bunların üstesinden gelecek güce ve motivasyona sahip olduğumu biliyordum. Yine de her şey çok üst düzeyde gerçekleşiyordu. Bu nedenle önemli bilgiler elde ederken yakayı da kaptırmamam gerekiyordu. Gerekirse bana doğrultulan silaha sahip olmalıydım!

Bir ihtimal enerji kalkanından kurtulup da buraya kadar bizi takip edebilen birkaç figüre karşı çatık kaşlarla bakmak dışında ilk adımda bir şey yapmıyordum. Karar vermem gerekiyordu. Ya kaçacaktım, ya da burada savaşacaktım! Eğer kaçarsam bir daha Geria’yla nasıl buluşabileceğimi bilemiyordum. Bana yardım etmesi gerektiğini söylediğine göre henüz yapabileceklerim sona ermemişti. O yüzden onlar buraya varana kadar vakit kazanmalı, hatta başarabilirsem birkaç maskeli figürü etkisiz hale getirip yakalamalıydım. Sorgulamam gereken asıl kişiler bu figürlerdi ne de olsa!

Kararımı çabuk vermiştim. Adamın can güvenliği burada tehlikedeydi. Bu yüzden sıcak tebessümle içimde biraz sonra yaşanacak aksiyona uygun şekilde tutuşan alev ile birlikte ağzımdan çıkan enerji dolu sesle “Tam, doğruları söylemiyorsun ancak önemli değil. Git, değer verdiklerin ile birlikte saklan ve ortalıkta görünme. En azından buradan güvenli kaçışın için onların karşısında durabilirim. Şimdi arkana bir kez olsun dönüp bakmadan kaç!” dedikten sonra yerden irice bir taş bulabilirsem alıp geldikleri yönden görünmeyen köşeye saklanacak ve vardıkları anda ilk dikkat edeceğim sayıları olacaktı. Hemen ardından birinin kafasına taşı fırlatıp koşacak ve diğerinin suratına sert bir yumruk geçirecektim. Kalsiyum: Sağlamlık elementimi kullanmamın tam sırası da o zaman olacaktı.