Kabus gibi geçen son 4 günün ardından ilk defa uyuyabiliyorsun. Kalktığın anda ise o gün olanlar aklına geliyor. Sevdiğin tüm insanların bir bir kahrolmaları ve acı çekmeleri aklına ileride ne gibi sorunlar yaşayabileceğini getiriyor. Bir süre sonra bu düşüncelerin peşinden gittiğini fark ediyorsun. Bu düşünceler sanki bir insan figürü haline geliyor ve onu takip ediyorsun. Düşüncelerden oluşan insan sana dönüyor ve sana kendisini neden takip ettiğini soruyor. Konuşmak istiyorsun ama dilinin yerinde olmadığını fark ediyorsun. Hemen arkasından bu insan figürü üstüne atlıyor ve seni yumruklamaya başlıyor. Üst üste uyanmanı söylüyor ve vurmaya devam ediyor. Yumrukları gittikçe daha da canını yakmaya başlıyor ve her yumruğun sonunda bir anlığına bağırdığını sanıyorsun ama sesin çıkmıyor. Aynı kelimeler ardı ardına tekrarlanırken bir anda kendini yalnız başına bir odada buluyorsun. Boş, simsiyah bir odada.
Gözlerini tekrar açıyorsun.
4 Gün Önce
Gördüğünüz sahne karşısında yaptığınız ilk şey çığlık atmak ve ağlamak oluyor ancak herkesten önce Dyoch, Dhæcho'nun üstüne çullanıyor ve onu tuvalete kilitliyor. Tuvaletten çıktığı anda Kot'a koşuyor ve bağırarak iyi olup olmadığını soruyor. Herkes Kot'un etrafında toplanıyor ve çığlık çığlığa olayları anlamlandırmaya çalışıyorlar. Kot ise tamamen hareketsiz duruyor. Patron bir anda yere düşüp bayılıyor ve Dyoch "Lujein! Lujein'i tutun!" diyerek patrona doğru koşuyor. Friks ve Mavi, patronu kaldırıyor ve bir koltuğa yatırıyorlar. Huld ise hızlıca Eidhæn'i dışarı çıkarıyor. İkiliye baktığında Eidhæn'in gözyaşlarına boğulduğunu görebiliyorsun. Shira'ya dönüyorsun ve Shira'nın yere kapaklandığını görüyorsun. Dyoch, Shira'nın yanına koşuyor ve "Shira, bunun şimdi zamanı değil-" derken Shira Dyoch'a yumruk atıyor ve onu duvara yapıştırıyor. "Bize ne olduğunu hemen anlatacaksın." diyor ve Dyoch'u kenara fırlatıyor. Gözlerini tekrar Kot'a çeviriyor ve hüngür hüngür ağlamaya başlıyor.
Dyoch ve Huld, Kot'un cansız bedenini binanın bodrumuna indirdikten sonra salona geliyorlar. Dhæcho ve Eidhæn dışında herkes salonda oturuyor ve herkesin yüzü yere bakıyor. Shira hala ağlıyor, Friks ise sürekli titrek bir sesle küfür ediyor. Dyoch koltuklardan birine oturuyor ve yere bakarak konuşmaya başlıyor. "Bizi yerini bilmediğimiz bir laboratuvara götürdüler. Önce uyuttular ve uyandığımızda oradaydık. Beni ve Dhæcho'yu ayrı odalara koydular. Yaklaşık bir ay boyunca birbirimizle iletişime geçemedik. Bana yaptıkları şeyleri tek tek anlatayım. İlk hafta bir iğne yaptılar ve ben dahil on farklı deneği incelemeye başladılar. Deneklerden ikisi öldü. Kalanlarda ise hiçbir gariplik yoktu. Haftanın sonunda bizi sorgulamak için bir odaya aldılar. Sekiz kişi tek sıra halinde oturduk ve her birimizin önüne bir bıçak koydular. Her birimize teker teker ismimizi ve nereden geldiğimizi sordular. Ben hiçbir sorun olmadan cevapladım. Benden başka dört kişi de hiçbir sorun olmadan cevapladı. Kalanlar ise bıçağı aldılar ve kendilerine sapladılar. Bu gerçekleştiği anda bizi odadan çıkardılar ve onlar da çıktılar. İçlerimizden biri odada kalıp onları durdurmaya çalıştı. Bir saat bekledik ve odaya tekrar girdik. Onları kurtarmaya çalışan kişi dahil hepsi ölmüştü. İkinci hafta bana birkaç soru sordular. Bugüne kadar ne yaptığımı, ne suçlar işlediğimi ve kimin için çalıştığımı. Hiçbirini cevaplamadım ve gelebilecek en ağır işkenceyi bekledim ama herhangi bir işkence yapılmadı. Gün sonunda akşamları bir hap almamız gerektiği söylendi. Bir hafta boyunca her akşam yemekten sonra aynı hapı aldık. Yedinci günün sabahı bize aynı soruları sordular. Ben yine hiçbir soruyu cevaplamadım ancak daha önceden cevaplamadığını bildiğim beş kişi sorulara anında cevap verdi. Üçüncü hafta her birimiz ayrı hücrelere gönderildik ve her birimize bir psikolog atandı. Diğerlerine de aynı şeyin yapıldığını tüm bu olaylar bittikten sonra öğrendim tabii. Psikolog bize çok derin sorular sordu ama soruların hiçbiri işlediğimiz suç ile alakalı değildi. Tamamen kişiliğimize odaklanmışlardı. Psikoloğum oldukça nazik bir insandı. İlk iki gün bana bir suçlu değilmişim gibi davrandı. Üçüncü günün sabahı bir muhafız hücreme geldi ve psikoloğumu benimle işbirliği yaptığı için öldürdüklerini söyledi. Elbette şok oldum. Hemen ardından başka bir psikolog atandı ve atanan psikolog oldukça kabaydı. Verdiğim tüm cevapları kaydettiler ve bu haftayı da bu şekilde bitirdik. Sonradan öğrendim ki her birimizin psikoloğu yaşıyormuş. Neden söyledikleri hakkında hiçbir fikrim yok. Dördüncü hafta bir daha denek grubumdan kimseyi göremeyeceğim söylendi ve bana hiçbir şey yapılmadı. Tekrar hapishaneye gönderileceğim söylendi. Son gecemde muhafızları dinlerken denek grubundan herkese birer rapor kağıdı çıkarıldığını öğrendim. Zor da olsa kendi rapor kağıdımı bulmayı başardım ve üstünde yazan tek şey "Dyoch Vodhis - Asemptomatik" idi. Diğer insanların kağıtlarında ise anlayamadığım bir sürü terim vardı. Uzun uzun paragraflar yazılmıştı. Üstüne çok düşünmedim ve hapishaneye döndüm. Elbette aynı yöntem ile döndürdüler. Dhæcho ise benden bir hafta sonra döndü. Döndüğünden beri oldukça dalgındı. Ona neler yaptıklarını sordum ve ilk üç haftayı anlattı. Benimle tam olarak aynı şeyleri yapmışlar. Dördüncü hafta ne yaptıklarını sorduğum anda sesini yükseltti ve bunu konuşmak istemediğini söyledi. Ben de diretmedim. Anlaşılan o ki benimle aynı deneyimi yaşamadı. Size ne diyeceğimi bilmiyorum. Onun düzeleceğini düşünmüştüm, eve geldiğinde iyi görünüyordu. Ne amaçlandığını bilmeme de imkan yoktu. Keşke öğrenmemin bir yolu olsaydı. Hayır, keşke ben kalkıp bir yolunu bulsaydım. Hepinizden çok özür dilerim."
Günümüz
Uyandığında kapının da çaldığını fark ediyorsun. Kapıyı açtığın anda karşında Mavi'yi görüyorsun. Sana eski bir sahneyi hatırlatıyor ama o günün aksine ikiniz de somurtuyorsunuz. Mavi, arabada hazırlanmanı bekleyeceğini söylüyor ve geri dönüyor. Kapıyı kapatıyor ve hazırlanmaya başlıyorsun. Hazırlandıktan sonra dışarı çıkıyor ve Mavi'nin arabasına biniyorsun. Mavi, sana başıyla selam veriyor ve arabayı çalıştırıyor. "Cenazeye hiç gidesim yok. Bu törenlerin de hiçbir anlamı olduğunu düşünmüyorum." diyor. Sessiz bir araba yolculuğunun ardından mezarlığa varıyorsunuz ve Mavi arabadan inerken sana dönüp "Umarım olabildiğince iyisindir. Ben değilim. Bu iş süresince yanında olacağımı bilmeni istiyorum." diyor.
Off Topic
Esenlikler dilerim, bu konuda GM olarak ben, yani Barisu ile ilerleyeceksiniz. Pasiflik süresi 96 saattir. (4 gün)