[Mabi Chüimimuta] Mabi Mabi Dövüşü

#1
Güneş daha Jechi’yi selamlamadan gözlerini açtı koca adam. Sol eliyle yatağının hemen kenarında duran penceresinin perdesini araladı. Hafif turuncu esintilerin eşlik ettiği karanlık bir hava hakimdi gökyüzüne. Gördüğü bazı resim tablolarını andırıyordu. Karanlık gibi duran, ama aydınlığın geleceğini belli eden bir tablo. Bir sanat eseri. Derin bir nefes aldı, boynunu kollarıyla sarmış, başını göğsüne yaslamış kadına baktı. Tati… Adı gibi bir gece yaşatmıştı bu büyük oğlana. Ancak, bu kadarla sınırlı kalmalıydı. Henüz gerçek aşkı bulmadan kimseyle uzun bir ilişki yaşamamalıydı. Esmer hatunu uyandırmadan boynunu kadının kollarından kurtardı, eşofmanını giydikten sonra ses çıkarmadan mutfağa geçti. Küçük, ama kendisine yeten bir evi vardı. Bir mutfağı, küçük bir salonu ve kendi odası vardı. Mutfağın lavabosuna kafasını soktuktan sonra ayıldı, kafasını bir o yana bir bu yana sallayarak tüm odayı sulamaya başladı. Sağ eliyle saçlarını geriye doğru yatırdıktan sonra, zaman kaybetmeden antrenmanlarına başladı. Her sabah, kahvaltı etmeden önce mekik ve şınav çekerdi. Hatta kendine bir hedef bile koymuştu, yüz şınav ve yüz mekik çekmeden gününü başlatamazdı. Bunun aşağısına düşmek veya yapmamak kesinlikle kabul edilemezdi. Kendine ihanet etmiş sayılırdı. Mekik bitmiş, şınavın son demlerindeyken kadının sesini duydu arkadan. Sesin kapının oradan geldiğini anlayabiliyordu. “Sabah antrenmanı mı?” Kadının kıkırdamasına karşılık cevap vermemiş, şınavın bitmesini beklemişti. Kasları ve antrenmanı, kesinlikle bir kadından önce gelirdi. Ona cevap vermek için geç tekrar yapamazdı.

“Son dört… Son üç… Son iki… Son bir…”

Şınav bittiği anda dizlerini kırdı, elleriyle kendini yukarıya doğru ittirdi. Bacaklarından da güç alarak hızlıca ayağa kalktı. Mutfak masasının sandalyesinde duran havluyla vücudundaki terleri silmeye başladı. Tati’nin gözlerini üzerinde hissettiği anda iç ısıtan o gülümsemesiyle kadının sorusuna cevap verdi. “Sabah spor yapmadan kendime gelemem. Gelmemeliyim.” Basit bir cevaptı, insanlara bu durumu çok fazla açıklama gereği duymuyordu. Masanın ucundaki sandalyeye oturan kadından cevap beklemeden, “Kahvaltı edersin değil mi?” diyerek sorusunu yönlendirdi. Göz ucuyla baktığında, kadının kafasını aşağı yukarı sallamasıyla onayı almıştı. Dolaptan yiyeceği yemekleri çıkardı, Tati’nin hafif bir kahvaltı istemesi karşılığında ona tahinli çörek vermişti. Kendine koyduğu yemeklerin karşısında ise, kadının gözleri bir anlığına fal taşı gibi açılmıştı. İki tabak Djurat mantısı, bir tabak Budrik, iki tabak Gedhilfe’ye özel Kızılağaç Soslu Biftek. Tati, koca adamın kendisine koyduğu yemeklerin karşısında şaşkınlıkla bakarken, “Bu kadar çok mu yiyorsun gerçekten? Kahvaltıda biftek mi?” Koca adam, bifteği ağzına attığı gibi mantıya gömüldü. Bir tabağın yarısını yedikten sonra söze girdi. “Ben bir ayıyım. Benim gibi bir ayı iyi beslenmeli, güne başladığımız bu öğün olan kahvaltım çok sağlam olmalı. Djurat Mantısı, tam bir enerji bombası. Yanına Budrik’i koyduğunda daha iyi oluyor. Ancak öyle bir şey var ki, işte bunu da her sabah yiyebilirsem Djurat’ın en güçlü insanı ben olabilirim. Kızılağaç Soslu Biftek.” Çatalıyla bifteği dürtmeye başlarken, heyecanla devam etti. “Bunu bir arkadaşımdan alıyorum. Bazen o geliyor, bazen ben gidiyorum. Gedhilfe’ye özgü bir yemek. Ancak kaslarımın ve vücudumun istediği tüm ihtiyaçları bu üçü karşılıyor. Djurat’ın en güçlü insanı ve kudretli bir ayı olabilmem için bunları yemem gerek. Sen birde diğer öğünleri gör.” Kalın sesiyle ortalığı inleten bir kahkaha attı. Ardından yemeğine gömüldü tüm iştahını gözler önüne sererek. Tati, iki tahinli çöreği bitirdiğinde koca ayı tüm yemeği bitirmişti. “Sen harbiden ayısın.” “Teşekkür ederim hayatım ben gerçekten gerçek bir ayıyım.” Aldığı iltifat karşısında bir anda ayağa kalktı. Kollarını sıkmaya başladı, kasları iyice sıkıldıktan ve damarları eşlik etmeye başladığında tüm inancıyla birlikte bağırdı evin içerisinde, “BEN ÇOK DAHA KUDRETLİ BİR AYI OLACAĞIM!”

Yemeğin ardından sıcak, kaslarını iyice dinlendiren tatlı bir duş. Bundan daha rahat olamazdı koca adam. Kırmızı şapkasını taktı, vücudundaki kasları iyice ortaya çıkan dar atletini giydi. Spor ayakkabılarını giydikten sonra dışarı çıktı Tati ile beraber. Gün aydınlanmış, etraftaki insanlar gezinmeye başlamıştı. “Sen ne yapacaksın buradan son-“ Sözü, küçük bir çocuğun sözüyle kesilmişti ayının. “Mabi ağabey! Bu abla kim? Arkadaşın mı? Biz neden tanımıyoruz?” Ardı ardına gelen sorulara karşı güldü, ardından şapkasını çıkartıp Ae’nin kafasına koydu. Ardından dizlerinin üstüne çöktü. Hala boy farkı kapanmamıştı, ancak buna alışmıştı ikisi de. Ae ellerini genç adamın ensesine koydu, ardından dizinin üstüne çıktı. Şimdi yüzleri karşılıklı gelmişti. Küçük kız şapkayı almış olmanın mutluluğuyla bütün dişlerini sergilerken, “Arkadaşım. Evine bırakacağım onu. Bugün birkaç işim olduğu için geç geleceğim, ablana falan yardım et tamam mı? Selamımı söyle birde.” “Tamam ağabey söylerim. Hadi işine git.” Yanağına bir öpücük kondurdu küçük kız ağabeyinin. Daha önce dediği gibi, belki kan bağları yoktu ama ruhları birbirlerine bağlıydı. Gerçek bir kız kardeş ve ağabey gibi. Ae, ayı şapkasını geri almasın diye hızla koşarak kaçarken Mabi arkasından baktı gülümseyerek. Tati’nin ardından çıktı evin bahçesinden. “Kız kardeşin mi?” “Yok. Arkadaşımın kardeşi. Ama eğitiyorum Ag ile Ae’yi. Tanıştığın Ae’ydi. Şapkamı aldı ya, geri vermemek için kaçtı bir anda. Yoksa sohbet etmeyi çok sever.” “Anladım.” Kıkırdadı hafifçe Tati. Yürüdüler beraber meydana kadar. Meydanda bakıştılar, Tati sessizliği bozan kişi oldu. “Tekrar görüşür müyüz?” “Sanmıyorum. Mabi Mabi’nin işleri başından aşkın. Belki, bir ihtimal.” “Her türlü ayısın.” Mabi’nin duyduğu son sözler, tekrar ayı olduğunun hatırlatılmasıydı. Gerçi bu sefer bu bir iltifat değildi. Yine de ayı olduğunun söylenmesi hoşuna gitmişti. İyi veya kötü fark etmez, Mabi kudretli bir ayıydı.

Kendini geliştirmek, daha ileriye götürebilmek kudretli ayı için çok önemliydi. Bu yüzden, geliştirmeye başladığı Mabi Mabi Dövüşü’nü daha ileriye götürmek zorunda hissediyordu kendini. Köyündeki çocukları daha iyi eğitebilmek, Djurat’ta ismi anılan birisi olmak için bir usta aramaya koyulmuştu. Bunun için tercih ettiği yer, Gide Meydanı’ydı. Burada bir sürü restoran, bir sürü mağaza bulunuyor ve insanlar koşuşturma içerisindeydi. Aklına gelen ilk şey, burada istediği birini bulabileceğiydi. Bulamasa bile kendisine ustalık edebilecek birisini tanıyan birisi çıkabilirdi karşısına. Gide Meydanı’nın ortalarına doğru ilerlemeye başladı şapkasını gözlerinin üstüne indirerek. En başından, Himota'dan eğitim almak istiyordu. Orayı gerçek bir dövüş kampı olarak düşünmüştü ancak eğitimsiz gitmek istemiyordu. Kendini iyice geliştirdikten sonra, orada eğitim almayı kafaya koymuştu. Ancak şimdi, ustayı nerden bulabilirdi? Gide Meydanı'nın tam ortasına geçtiğinde, Kudretli Ayı tüm gücüyle kükremeye başladı.

"BENİM ADIM GERIR BIREJ ! BANA DÖVÜŞ KONUSUNDA YARDIM EDECEK BİR USTA ARIYORUM! GERIR BIREJ BİR USTA ARIYOOOR!"

Kükremesi, tüm Gide Meydanı'nı inletirken, etrafına bakınmaya başladı. Ustasının kendisini bulması için...
► Show Spoiler
Image
GERIR BIREJ
Image
Image
image

Re: [Mabi Chüimimuta] Mabi Mabi Dövüşü

#2
Bağırışların öncelikle bir çocuğu ağlatıyor, sonrasında yük arabasıyla ilerleyen bir adamın arkasına bakarken ayağının kaymasını ve yere düşmesini sağlıyor, bir başkası da "Yuh, ayı." diye fısıldıyor. Fısıldamayı duyduğun anda kendine güvenin artıyor. Ağlayan çocuğa sarılan anne "Ayı!" diye bağırıyor ve kudretini kendine tekrar hatırlatıyorsun. "Pu amına koyduğumun ayısı." derken ayağa kalkmaya çalışan işçi ise sana daha da hararetli bir şekilde bir usta araman gerektiğini fark ettiriyor. Tam da tekrar çığlık atacağın anda kulak zarlarını zorlayan bir ses duyuyorsun. Bir kadının çığlığı bu. Kadın sadece çığlık atmakla kalmıyor, sanki aynı zamanda kükrüyor. Az önce ağlayan çocuk daha da şiddetli bir şekilde ağlamaya başlıyor. Ayağa kalkmaya çalışan adam tam toparlanmışken tekrar yere düşüyor. Seni ayıplayan kişi ise "Yuuuuuuh." diye fısıldıyor. Hemen arkanda bulunan bir mantı dükkanının kapısı açılıyor. Açılan kapının ardından sarışın, yeşil gözlü bir kadın çıkıyor. Bu kadın takım elbise giymiş olsa da ne kadar kaslı olduğunu fark etmen zor olmuyor. Hızlı ve sert adımlarla sana doğru yaklaşıyor, yakandan tutuyor ve "Zaten yeterince ses var, bir de seni mi çekeceğim pezevenk?" diyor. Sağ yumruğunu kaldırıyor ve sana yumruk atmaya hazırlanıyor. Ne yapacağını düşünemeden kadın harekete geçiyor ve kurtulmak için çok fazla süren olmadığını fark ediyorsun.

Kadının yumruk atmak üzere olduğu koluna baktığında neredeyse senin kadar kaslı olduğunu görebiliyorsun. Kadının kaslı vücudunu hayranlıkla süzerken kendine doğru gelen yumruğu nasıl savuracağına da karar vermek zorunda olduğunu hatırlıyorsun. Kudretli ayının ilk sınavı bu olsa gerek.

Kadın
► Show Spoiler
Off Topic
Esenlikler dilerim, bu konuda GM olarak ben, yani Barisu ile ilerleyeceksiniz. Pasiflik süresi 168 saattir. (7 gün)

Re: [Mabi Chüimimuta] Mabi Mabi Dövüşü

#3
Ayı. Gerçek bir ayı herkes tarafından tanınmalı. Kudretli Ayı'nın tanınması şimdiden başlıyordu. Duyduğu fısıldama, içinde bir alev hissetmesine sebep oluyordu. Bir çocuğun annesinden duyduğu sesle birlikte, "Evet, ben Kudretli Ayı'yım." cevabını veriyordu. İşçinin sözlerinden sonra daha fazla kanı kaynamaya başlıyordu. Yerinde parmak uçlarıyla birlikte sekmeye başlayan Kudretli Ayı, etrafını gözetlemeye başlıyordu. Bir usta bulmalıydı, gözleri o ustayı seçebilirdi. Kükreyen bir kadın sesini duyduğunda, başta anlam veremiyordu. Ancak etrafına bakınmaya devam etti, bu kükreme normal olmamalıydı. Kudretli Ayı, arkasını döndüğü anda mantıcıdan kaslı bir kadının çıktığını görüyordu. Takım elbisesinin altında duran kasları fark ettiğinde, gözleri fal taşı gibi açılıyordu. Bu o olmalıydı, "Ustam." diye fısıldadı kendi kendine.

Kudretli Ayı, yakasından tutan kadına baktı. Ardından üzerine gelen yumruğa. Kadının kaslı koluna biraz daha baktı, bu kadın Kudretli Ayı'nın ustası olmalıydı. Bir kavga başlamıştı, ustası onu test ediyor olmalıydı. "Ustama tüm kavga yeteneklerimi göstermeliyim. Mabi Mabi Dövüşünü ona göstermeliyim!" Diye düşündü üzerine yumruk gelirken. Üzerine gelen yumruğa karşı hızla sağa doğru, ancak aşağı olacak şekilde eğildi. Eğilmeye devam ederken, kadının böbreğine doğru hızla bir yumruk çıkarmayı planladı. Yumruğu attıktan sonra ise tamamen aşağı doğru eğilecek, kadının beline sarıldıktan sonra kadını hızla yere vurmayı amaçlayacaktı.
► Show Spoiler
Image
GERIR BIREJ
Image
Image
image

Re: [Mabi Chüimimuta] Mabi Mabi Dövüşü

#4
Ayı. Belirttiğin şekilde eğilerek karşındaki kadının yumruğundan kolaylıkla kurtuluyorsun. Kadın, kendisine senden, Kudretli Ayı'dan gelen yumruğu adeta saliseler içerisinde vücudunu önce geriye, sonra da sağına doğru çekerek savuruyor ve hayatında daha önce hiç görmediğin bir şeye tanık oluyorsun. Kadın, vücudunu geriye doğru adeta bir yay gibi atıyor ve sol ayağını öne doğru atarak senin sağ ayağına bacaklarının arasından bir çelme takarak yere düşmene sebep oluyor. Kadın, geriye doğru yay şeklinde ilerlerken ellerini havaya kaldırıyor ve adeta bir örümcek gibi sırtüstü dört ayak pozisyonu alıp bir takla ile hamlesini bitiriyor. Yerden kalkmaya çalışırken gövdeni az da olsa kaldırmayı başarıyorsun. Kalkmaya çalışırken taklasını bitirip sana doğru harekete geçiyor ve kafana tam olarak bir ayak topuna vurur gibi sol ayağıyla tekme atıyor. Avazı çıktığı kadar bağırıyor ancak afalladığın için sadece bir sözcüğü net bir şekilde duyabiliyorsun. "Yetersiz!"

Kendine gelmeye başladığında karşında kadını buluyorsun ancak takım üstünü çıkardığını, sadece gömlekle kaldığını fark ediyorsun. İçinde bastırmakta zorlandığın erkek içgüdülerin ilk önce kadının devasa göğüslerine bakmana sebep oluyor. Hemen ardından kadının akılalmaz kas yapısını inceliyorsun. Evet, kadının göğüslerinden gözlerini ayırman uzun sürmüyor. Çünkü sen normal bir erkek değilsin. Sen Kudretli Ayı'sın. Kadın, ağzıyla birkaç kez cıkladıktan sonra "Böyle bir yere varamazsın. Gerçekten birini haklamayı öğrenmek istiyorsan beni bul. Tati Kümamod! Mantıcıya gel ve adımı söyle, gösterirler. Şimdi iş görüşmem var, toz ol." diyor. Deja, hızlı adımlarla mantıcıya dönüyor, birkaç saniye içinde mantıcıdan çıkıyor ve hızlı adımlarla uzaklaşıyor. Kendisini hala görebiliyor ve nereye gittiğini anlayabiliyorsun.

Re: [Mabi Chüimimuta] Mabi Mabi Dövüşü

#5
Mabi, ilk kez kalbinin böyle çarptığını hissediyordu. Kadın, Kudretli Ayı'nın yumruğundan kurtulduğunda hayran olmaya başlıyordu. Ancak, asıl hayranlığı kurtulduktan sonra başlamıştı. Kadın, geriye yay gibi zıplarken aynı zamanda Kudretli Ayı'yı düşürmeyi başarmıştı. Düşerken, saniyeler dakikalar gibi geçiyordu Mabi için, "Bu kadın.. Muazzam.." diye geçirdi içinden. Cüssesi yerle buluşurken, suratında hayranlığını belli eden bir gülümseme vardı. Yerden kalkmaya çalışırken yediği tekmeyle beraber cüssesi tekrar zeminle buluşurken, yetersiz dediğini duydu. "Muazzam..." diye geçirdi içinden sakince. Karşısındaki kadının gücüne, tekniğine ve dövüşmesine hayran olmuştu. Kalbi yerinden çıkacak gibi çarparken, kendine gelmeye başlıyordu hafif hafif.

Kadının devasa göğüslerine bakarken, gözleri fal taşı gibi açılmıştı. "Bu göğüsler... Bu kadın... Benim karım olmalı!" Diye geçirdi içinden. Gözlerini kadının göğüslerinden çekip kaslarına baktığında, bu sefer "Ustam olmalı..." diye düşündü. Deja Tamyadrop... Bu ismi aklına kazımıştı saniyeler içerisinde. Bir daha çıkarabileceğini bile düşünmüyordu. Deja mantıcıya dönüp çıkarken, yerden kalkmıştı Kudretli Ayı. Ancak, Deja'yı kaybedemezdi. Kadın, hızlı adımlarla ilerlerken ayağa kalktı, sağ ayağını yere bir kez sürttükten sonra hızla koşturmaya başladı. Tüm gücüyle koşturup kadına yaklaştıktan sonra bacağına doğru atlayacak, bacağına sarılacaktı. "Ustam... Sen benim karım olmalısın! Kudretli Ayı'nın hem ustası hem karısı olmalısın! Beni de iş yerine götür, bende geleyim! Ustamın her yerdeki tecrübesinden yararlanmam gerek! Ustam, benimle evlenir misin?" diye bağırdı avazı çıktığında. Mabi Mabi, bu kadının onun kaderi olduğuna karar vermişti.

Sarıldığı bacağı bir an bile bırakmayı düşünmüyordu Kudretli Ayı. Belki çok büyük bir dayak yiyecekti, ancak o bacağı bırakmayacaktı. İlk kez bu duygularını tattığını hissediyordu. Hayranlık duyduğu bir usta vardı karşısında. Kalbi, evlenme teklifinden sonra daha hızlı atmaya başlıyordu. Bir an için yerinden çıkacak gibi atmaya başlayan kalbini kadının bacağına sarılarak durdurmaya çalışıyordu. Mabi, ustasını kaybetmek istemiyordu. Artık onunla gezmeliydi, ne yaptığını görmeliydi. Sahi, böyle bir kadın nasıl bir iş görüşmesine gidiyordu? "Usta karım... Bu nasıl bir iş görüşmesi?"
► Show Spoiler
Image
GERIR BIREJ
Image
Image
image

Re: [Mabi Chüimimuta] Mabi Mabi Dövüşü

#6
"Usta karım mı?"

Cıvıl cıvıl kuşların ötüşü, sokakta dans eden mutlu halkın sesleri, ayak topu oynayan çocukların ayak sesleri ve mantıcının mantılarını hazırladığı tenekenin çıkardığı sesler senkronize bir halde beyninde çalkalanırken bir anda her biri odak noktan olan bu kadın sayesinde beyninden yok oluyor ve gözünün ve kalbinin tek odağı Deja Tamyadrop oluyor. Son duyduğun "Usta karım mı?" sözlerinin ardından içten içe dediklerini vurgulamak ve usta karını onaylamak geliyor. Sonra bir ışık görüyorsun. Bu ışık o kadar parlak ki, adeta gözbebeklerinin iç katmanını aydınlattığını hissedebiliyorsun. O kadar aydınlık ki, gözlerini kapattığında gördüğün o kırmızı tabaka yokmuş gibi hissediyorsun. Sonra yavaş yavaş anılarını görmeye başlıyorsun. Önce babanı götüren polislere bakıyorsun, sonra sana laf atan o Qardakh'lı velete bakış atıyorsun, en son da Ae'nin upuzun siyah saçlarını gözlüyorsun. Dokunmak istiyorsun ancak yetişmen mümkün olmuyor. Diyorsun ki, dokunmayı deneyeyim, ne olacak? İşte tam olarak dokunmayı denediğinde uyanıyorsun. Uyandığında ise ilk gördüğün renk kırmızı oluyor. Alnındaki yaradan akan kan gözlerini kapatmış durumda.

İlk olarak sırtında ve kolunda iki el hissediyorsun ve ellerinle gözlerini sildiğinde tombul bir amcanın sana yardım etmeye çalıştığını görüyorsun. Yakınlarda bulunan bir dükkanın camına baktığında alnının tamamını kaplayan bir yara, sağ yanağında şişlik ve çenende yamukluk ile karşı karşıya geliyorsun. Böylelikle öngörün doğrulanmış oluyor. Yediğin dayağın ağırlığını üzerinden atmaya çalışırken amcanın eline bir kağıt parçasını sıkıştırdığını fark ediyorsun. "Oğlum, yanında böyle bir kağıt vardı, senin mi bu?" diye kulağının dibinde soru soran amcadan uzaklaşıp kağıda bakıyorsun ve kağıtta bir numaranın olduğunu, numaranın altında ise "Ara beni." yazdığını görüyorsun. Bundan usta karının yanına şu an gitmenin mümkün olmayacağını ancak ev telefonu ile kendisine ulaşabilme ihtimalin olacağını çıkarıyorsun. Peki söyle bana Kudretli Ayı, sırada ne var?

Re: [Mabi Chüimimuta] Mabi Mabi Dövüşü

#7
Kudretli Ayı, kadın usta karım mı diye sorduğunda kendinden geçiyordu adeta. Kadının onun hayatının aşkı olduğuna inandırmıştı çoktan. Bir an için tüm hayatından kopup, sadece usta karısını beklemeye başladı. Onun bunu onaylayacağını ve Mabi Mabi'nin seksi kollarına kendini atacağını biliyordu. Kollarını açmak için hazırlanırken, hiç beklemediği bir ışık engel olmuştu usta karısını görmeye. Işık, bir an için gafil avlamıştı ayıyı. Babasını götüren polisleri izledi bir süre. O gün hissettiği tüm acıyı tekrardan hissetti kalbinin derinliklerinde. Bir an için, film şeridi gibi geçen anılardan laf attığı Qardakh'lı çocuğu görüyordu. Onu dövdüğü o zamanki hislerini uyandırdı tüm bedeninde. Bir öfke bütün vücudunu alev gibi kaplamaya başlarken, Ae'nin siyah saçları su serpti tüm duygularına. Huzurla bakıyordu küçük kıza. İçini büyük bir huzur kaplarken, elini uzattı saçlarını okşamak için. Öğrencisinin saçlarını okşayacakken, gözleri açılmaya başladı yavaş yavaş. Sanki açmak istemiyordu Ae'yi gördükten sonra, ama açmak zorunda kalmıştı.

Görüşü kıpkırmızı olan Kudretli Ayı, hızla elini gözlerine attı. Sırtında hissettiği eller başta onu ürkütse dahi, tombul bir amcanın ona yardım ettiğini görmesi ile birlikte sakinleşti hızlıca. Yerinden doğruldu, yakındaki bir dükkanın camına baktı. Usta karısı onu ilk kez dövmüştü ve gerçekten hakkını vermişti. Amca Ayı'nın eline bir kağıt parçası sıkıştırırken, hızla amcadan uzaklaşmış ve kağıda bakmıştı. Ara beni yazısıyla tekrardan kendine gelmişti, yediği dayağın etkisiyle güçlü bir şekilde kükremişti. "Usta karım beni arzuluyor. Ara beni yazmış. Bu akşam güzel bir eğitim geçireceğiz." Diye sesli olarak düşünmüştü bir anda. Usta karısı, gece için hazırlık yapıyor olmalıydı. Ayı'nın aklına bir anda senaryo kazınmıştı. Bir bornozla karşısına çıkacaktı, aniden açacak ve "Mabi mabi..." diyecekti. Üstündeki tangayla birlikte şov yapacaktı ayıya. Kudretli Ayı, iyiden iyiye kendine gelmeye başlamıştı.

Ayı, kağıdı cebine koyduktan sonra hızlı bir şekilde hastaneye gitmek için koşturmaya başladı. Sonuçta, akşam kendisine şov yapacak usta karısının karşısına düzgün çıkmalıydı. Hastaneye gidip kontrol olmak en mantıklısı diye düşündü içinden ve koşturmaya başladı. Hastaneye girip kontrol olduktan sonra, Jerat'ın yanına gitmeye düşündü. Eski dostunu tavernalardan birinde yakalayabileceğine emindi. Usta karısıyla buluşana kadar onunla vakit geçirebilirdi.
► Show Spoiler
Image
GERIR BIREJ
Image
Image
image

Re: [Mabi Chüimimuta] Mabi Mabi Dövüşü

#9
Kudretli Ayı'nın kudretini uyandırmanın vakti geldi.

Akşam olmadan vakit öldürme amacıyla tavernaları gezmeye başlıyor ve eski dostun Jerat'ı bulmak için bildiğin bütün tavenaları altüst ediyorsun ancak kendisinden iz yok gibi görünüyor. Tam pes edecekken meydanın sonuna doğru bir taverna daha kaldığını fark ediyorsun ancak daha önce gittiğin bir taverna değil. Tavernaya yaklaşıyorsun ve içeride oturan insanların büyük çoğunluğunun takım elbiseli olduğunu fark ediyorsun. Aynı zamanda bir sürü siyah takım elbiseli ve gözlüklü adamın da ellerini önlerinde bağlayıp ayakta beklediklerini görüyorsun. İçeriye giriyor ve Jerat ile karşılaşıyorsun. Takım elbiseli elemanlarla kontrast halinde olan Jerat'a doğru ilerliyorsun.
Off Topic
Jerat ile vakit geçirdiğin bir tur yazabilirsin. Jerat'ı bu konu içerisinde kendin yönetebilirsin.

Re: [Mabi Chüimimuta] Mabi Mabi Dövüşü

#10
Ayı, tavernaları gezmeye başlarken kafasında tek bir şey düşünce vardı aslında. "Jerat, ne olur başını belaya sokmuş bir durumda yakalamayayım seni. Çok kez polislik kurallarını senin için çiğnedim, bu sefer de yapmak istemiyorum." En eski dostuna geçtiği basit bir kıyaktı onun ensesine tokadı vurup yollamak. Eğer Jerat onun dostu olmasaydı, şuana kadar kaç kere kodese tıkmış olacağını tahmin bile edemiyordu. Her girdiği tavernada, içinde bu düşüncenin korkusu ve anlık stresi ile giriyor, ardından onu göremeyince bir anlığına seviniyordu. En azından başını belaya sokmamıştı.

Bir taverna haricinde, tüm hepsini gezmişti Kudretli Ayı. Jerat'ı bulamadığı için az biraz üzülürken, o son taverna geldi aklına. Belki de onu bulmak için son fırsatı burasıydı. Daha önce gitmediği bir taverna olduğu için, içerisinin nasıl olduğunu bilmiyordu. Djurat Tavernaları genelde eğlenceli, kavga oldu, şen tavernalardır. Ancak buraya adım attığında, o hissiyatı alamamıştı. Takım elbiseli janti adamlar, ayakta bekleyen takım elbiseli elemanlar. Ayı bir anlığına şok olmuştu, kapıdan geriye adım attı tavernaya bakmak için. Burası taverna mıydı yoksa bir kraliyet ofisi miydi? Şaşırdı, içeri tekrar girdiğinde Jerat'ı görmesiyle şaşkınlığı daha da arttı. "Bu ortama nasıl ayak uyduracağım?" diye düşünürken, yanda gördüğü su şişesini kaptı hızlıca. Kapağını açtı, bir ayağını oynatmaya başladı bir müziğe eşlik eder gibi. Sonrasında, dans ederek gelmeye yaklaşmaya başladı ağzıyla ritim tutarak. Jerat'ın yanına doğru hızlı adımlar atıyor, bir yandan kendi kafasındaki müziğe eşlik ediyordu. Kendini ait hissetmediği bu ortamda, dans ederek biraz daha hissiyatı arttırmaya çalışıyordu.



Out: Mabi'nin tüm hareketleri 1.20 ile 1.59 arasındakinin aynısıdır.

Jerat'ın yanına yaklaşırken, dansının ortasında bağırdı bir anda. "Nasıl dans Jerat? Ben bu dansın adına Tekno Ayı diyorum bebeğim!" Jerat'ın yanına geldiği gibi, kolunu omzuna attı. Kafasıyla kafasını tokuşturdu yandan, ardından tekrar cümleye girdi. "Ne haber Jerat? Oğlum bu ortam ne? Seni görmeyeli kraliyet adamlarıyla çalışmaya başlamışsın galiba. İllegal iş mi çeviriyonuz len?" Diye sordu şakasına. Bir yandan hayvani bir kahkaha patlattı içinden gelerek.

Out 2: Takım elbiseli adamların neci kimci olduğunu bilmediğim için Jerat'ı bu konuşmaya çok dahil edemedim, bu sebeple bu şekilde bıraktım.
► Show Spoiler
Image
GERIR BIREJ
Image
Image
image
Locked

Return to “Gide Meydanı”

cron