Jerat'ın yanına geldikten sonra yan masanızdaki bir muhabbete kulak misafiri oluyorsun.
"Parayı sıfırladın mı?"
"Her şey hazır başkanım. Siz talimatı verdiğinizde harekete geçeceğiz."
"Güzel güzel. Kendinizi ezdirmeyin, o yavşaklar hiçbir şey bilmiyor."
"Efendim, Dusha'ya olan borcumuz ne olacak?"
"Dünkü ticaretten arta kalan para ile ödeyelim. İşlemi Djurat sınırları içerisinde yapmayın."
"Emredersiniz efendim."
Konuşmayı yapan adamlara göz attığında ilk başta tanıdık gelmiyor ancak konuşanlardan birinin yakasında bulunan rozetin Djurat Milletleri Partisi'ne ait olduğunu fark ediyorsun. Daha yakından baktığında ise 'başkanım' diye hitap edilen adamın DMP başkanı Alep Pechbug olduğunu görüyorsun. Kısa bir süre geçtikten sonra Alep ve yanında bulunan adamı ayağa kalkıyorlar ve Alep'in talimatıyla tüm korumalar etraflarında toplanıyor. Herkes ayağa kalkınca Alep ve ekibi dışında tek insanların sen ve Jerat olduğunu fark ediyorsun. Alep, korumalarına dükkanın kapısında tek sıra halinde dizilmelerini emrettikten sonra masanıza doğru yaklaşıyor ve elini Jerat'ın omzuna koyup "Baylar, iyi eğlenceler dilerim. Bir şey ikram edeyim?" diyor. Alep'in bir milyarder olduğu ve soyadını kullandığı Pechbug adlı gıda şirketinin başında olduğu halkın büyük çoğunluğu tarafından biliniyor. Alep, bir sandalye çekiyor ve yanınıza oturup "Her şey olur, lütfen çekinmeyin. Ee, mevcut hükümetten, DDP partisinden memnun musunuz? Bizim partimize bakış açınız ne? Anlatın bakalım biraz." diyor ve garsondan bir duble kejo istiyor.
Re: [Mabi Chüimimuta] Mabi Mabi Dövüşü
#12Kudretli Ayı, Jerat’ın yanına geldiğinde kulak misafiri olduğu cümleleri iyice aklına kazıdı. Burada dönen işlere anlam veremiyordu, ancak hoş olmadığı belliydi. Mabi’nin o anda kafasında bir yanan bir ampul belirdi. “Ben bir ajan olmalıyım.” Diye düşündü içinden. Bu düşüncesini iyice analiz etmeye başlasında kafasında, gerçekten ne yapmalıydı? Bir siyasi partinin pis işler çevirdiğine şahit oluyordu ancak buna kanıt bulamazdı. Bu konuşmaları duydum diyerek gidemezdi karakola. O anda, radikal bir karar verdi Kudretli Ayı. Bu adamların içine sızacak ve gerçek bir ajan olacaktı. Halkın koruyucusu, devletin temsilcisi böyle yapmalıydı. Tabi, bunu karakola kesinlikle haber etmeliydi ancak şimdilik bir fırsatı yoktu. Bu yüzden doğaçlama takılmaya karar verdi. Hızlıca bir plan oluşturdu kafasında, ardından hemen konuşmaya başladı.
“Ben bir viski alayım. Sonuçta derin sohbetler edeceğiz değil mi? Hatta sana öyle bir şey söyleyeceğim ki, iş oldukça derinleşecek. Baş başa sohbet etmemizi gerektirecek bilgiler.”
Bu adamın ne yaptığını çözmekten çok, o işe dahil olarak planı çökertmeliydi. Bu yüzden gözleri anında Jerat’a yöneldi. “Jerat, bir süre kalkar mısın masadan? Ciddi bir şey konuşacağım.” Dedi. Kelimeler sakin ve keskin bir şekilde çıkıyordu ağzından. Jerat’ın masadan ayrılışını bekledi, gittiğinden ve duymayacağından emin olduktan sonra konuşmaya başladı.
“Şimdi, Alep Bey. Ben bir Tuplo çocuğuyum. Bizim kesimimiz bilirsin, çok az olduğumuz için önemsenmiyor. Hatta Qardakh’lılar kadar adımız bile geçmiyor. Her yerde Qardakh’lı çalıştırma zorunluluğu varken, bizler sanki hiç yokmuşuz gibi görülüyoruz. Var olmamış gibi. Oysa, bizimde bir milletimiz var, küçük bir kesim olsa dahi var. Peki neden bizimle ilgili hiçbir şey söylenmiyor? Eminim sizin gibi, solcu bir parti bizi de korurdu. Ama öyle bir parti başta değil. Bu yüzden, sizi kesinlikle destekliyorum. Sizin de bir Tuplo’luyu ve halkını önemseyeceğini düşünüyorum. Doğru mu düşünüyorum?”
Diyerek sorusunu yöneltti. Masasına gelen viskiyle birlikte sustu. Ardından garsonun gitmesini bekledi. Garson gittikten sonra, viskisinden bir yudum aldı Alep’in cevabını dinlerken. Ardından tekrardan konuya girdi.
“Ben bir Djurat polisiyim. Eğer bana ihtiyacınız olursa ulaşın. Sizin her türlü işte elinizin kolunuzun olması gerektiğini düşünüyorum. Adım Mabi Mabi, namı-diğer Kudretli Ayı Mabi Chüimimuta. Çoğu şeyin legal olarak gözükmesi için uğraşabilirim. Bunun için, güvenilir bir adamınız olması gerek.”
Derken sözlerini yarıda kesip, damarlı sağ kolunu bir anda sıktı Alep’in gözüne sokarcasına. Ardından ön koluna minik bir öpücük kondurup, konuşmasına devam etti.
“Bu güvenilir kaslar gibi. Ne diyorsunuz, Alep Bey?”
Alep’in bu teklifi kabul etmesini dört gözle bekliyordu Mabi. Sonunda, gizli bir işin içine girecek ve Djurat Halkı için büyük bir iyilik yapacaktı. Hemde her şeyi içten çökerterek…
“Ben bir viski alayım. Sonuçta derin sohbetler edeceğiz değil mi? Hatta sana öyle bir şey söyleyeceğim ki, iş oldukça derinleşecek. Baş başa sohbet etmemizi gerektirecek bilgiler.”
Bu adamın ne yaptığını çözmekten çok, o işe dahil olarak planı çökertmeliydi. Bu yüzden gözleri anında Jerat’a yöneldi. “Jerat, bir süre kalkar mısın masadan? Ciddi bir şey konuşacağım.” Dedi. Kelimeler sakin ve keskin bir şekilde çıkıyordu ağzından. Jerat’ın masadan ayrılışını bekledi, gittiğinden ve duymayacağından emin olduktan sonra konuşmaya başladı.
“Şimdi, Alep Bey. Ben bir Tuplo çocuğuyum. Bizim kesimimiz bilirsin, çok az olduğumuz için önemsenmiyor. Hatta Qardakh’lılar kadar adımız bile geçmiyor. Her yerde Qardakh’lı çalıştırma zorunluluğu varken, bizler sanki hiç yokmuşuz gibi görülüyoruz. Var olmamış gibi. Oysa, bizimde bir milletimiz var, küçük bir kesim olsa dahi var. Peki neden bizimle ilgili hiçbir şey söylenmiyor? Eminim sizin gibi, solcu bir parti bizi de korurdu. Ama öyle bir parti başta değil. Bu yüzden, sizi kesinlikle destekliyorum. Sizin de bir Tuplo’luyu ve halkını önemseyeceğini düşünüyorum. Doğru mu düşünüyorum?”
Diyerek sorusunu yöneltti. Masasına gelen viskiyle birlikte sustu. Ardından garsonun gitmesini bekledi. Garson gittikten sonra, viskisinden bir yudum aldı Alep’in cevabını dinlerken. Ardından tekrardan konuya girdi.
“Ben bir Djurat polisiyim. Eğer bana ihtiyacınız olursa ulaşın. Sizin her türlü işte elinizin kolunuzun olması gerektiğini düşünüyorum. Adım Mabi Mabi, namı-diğer Kudretli Ayı Mabi Chüimimuta. Çoğu şeyin legal olarak gözükmesi için uğraşabilirim. Bunun için, güvenilir bir adamınız olması gerek.”
Derken sözlerini yarıda kesip, damarlı sağ kolunu bir anda sıktı Alep’in gözüne sokarcasına. Ardından ön koluna minik bir öpücük kondurup, konuşmasına devam etti.
“Bu güvenilir kaslar gibi. Ne diyorsunuz, Alep Bey?”
Alep’in bu teklifi kabul etmesini dört gözle bekliyordu Mabi. Sonunda, gizli bir işin içine girecek ve Djurat Halkı için büyük bir iyilik yapacaktı. Hemde her şeyi içten çökerterek…
► Show Spoiler

GERIR BIREJ



Re: [Mabi Chüimimuta] Mabi Mabi Dövüşü
#13Alep ona söylediğin şeyleri dikkatle dinliyor ve ilk olarak gülümseyerek Tuplo milleti ile ilgili olan soruna cevap veriyor. "Sana şahsi görüşümü söyleyeyim. Tuplo milletini Djurat milletinden ayırt etmenin kendilerine haksızlık olacağı kanaatindeyim. Tarihimiz bir, dilimiz bir, halkımız bir. Tuploluların kendine ait bir kültürleri olduğunu kesinlikle benimsiyor ve yaygınlaştırılması, yaşatılması gerektiğini düşünüyorum. Ama onlara ek haklar vermemiz gerektiğini düşünmüyorum, çünkü Djuratlılardan sosyo-ekonomik, kültürel ve toplumsal anlamda ayrılabilecek bir yanları olduğunu düşünmüyorum. Elbet beni yanlış anlama, Qardakhlılar da Djuratlılardan ayrılmamalı ancak ayrılmalarının sebebi senin de bildiğin gibi oldukça siyasi ve toplumsal. Bu ayrıştırmayı ancak pozitif ayrımcılık ile çözebiliriz ne yazık ki." Soruya verdiği cevabın ardından polislik ile ilgili verdiğin teklifi dinliyor ve hafif bir gülümseme atıp seni baştan aşağı süzüyor.
"Genç adamsın. Kendine fiziksel anlamda iyi bakmışsın ama bir o kadar da toysun. En azından dışarıdan bu izlenimi veriyorsun. Bize ihanet etmeyeceğini nereden bileceğim? Anladığım kadarıyla sadece bir polis memurusun. Haydi bu teklifini kabul ettim, şu an bize ne gibi bir yararın dokunacak? Uzun vadeli bir teklif mi bu?" Alep ayağa kalkıyor ve omzuna dokunuyor. "Kasların elbette güvenilir ama yeterli değil anlayacağın. Ama..." Cebinden bir kart çıkarıyor ve sana uzatıyor. "Daha iyi yerlere geldiğin zaman beni ara. Bir konuşalım." Barmene bakıyor ve "Çocuktan hiçbir para almıyorsun. Adamlarım ödeyecek." dedikten sonra seninle vedalaşıyor ve kapıya yöneliyor. Hala tam olarak dışarı adım atmış sayılmaz.
"Genç adamsın. Kendine fiziksel anlamda iyi bakmışsın ama bir o kadar da toysun. En azından dışarıdan bu izlenimi veriyorsun. Bize ihanet etmeyeceğini nereden bileceğim? Anladığım kadarıyla sadece bir polis memurusun. Haydi bu teklifini kabul ettim, şu an bize ne gibi bir yararın dokunacak? Uzun vadeli bir teklif mi bu?" Alep ayağa kalkıyor ve omzuna dokunuyor. "Kasların elbette güvenilir ama yeterli değil anlayacağın. Ama..." Cebinden bir kart çıkarıyor ve sana uzatıyor. "Daha iyi yerlere geldiğin zaman beni ara. Bir konuşalım." Barmene bakıyor ve "Çocuktan hiçbir para almıyorsun. Adamlarım ödeyecek." dedikten sonra seninle vedalaşıyor ve kapıya yöneliyor. Hala tam olarak dışarı adım atmış sayılmaz.
Re: [Mabi Chüimimuta] Mabi Mabi Dövüşü
#14Alep'in sözlerini dikkatle dinledi Ayı. Kendisini baştan aşağı süzerken, viskini tek bir atışta gömdü midesine. Boğazındaki acıyı belli edercesine dudaklarını çekti geriye doğru, ardından tekrar gülümsemesine devam etti. İhanet kısmını duyduğunda, Kudretli Ayı'nın çoktan bir planı oluşmuştu kafasında. Ne diyeceğini, koz olarak neyi kullanacağını çok iyi biliyordu. Aslında, Alep doğru konuşuyordu. Basit bir polis memuru ne kadar işe yarayabilirdi? Yüksek bir rütbede değildi Kudretli Ayı, ancak düşündüğü başka bir şeyse dikkat çekmeyecek bir adamdı. Sonuçta yüksek bir rütbede bulunmayan polis memuru, birinin gözüne ne kadar batabilirdi? Gizli işler çevirirken kim ondan şüphelenebilirdi? Alep'in düşündükleri doğruydu, ancak Kudretli Ayı'da doğru düşünüyordu. Yine de, Kudretli Ayı bu işin peşini bırakamazdı. Bir ajan olmaya kararlıydı ve olacaktı.
Alep ayağa kalkıp omzuna dokunduktan sonra kartını vermişti. Bir kaç saniye karta baktıktan sonra, daha iyi yerlere gelmekten bahsetmişti. Tam düşündüğü gibi, basit bir polis memurunun işe yarayacağını düşünmüyordu Alep. Kudretli Ayı adam henüz çıkmadan hızla ayağa kalkmış ve sakince yanına adımlamıştı. Kulağına sadece onun duyabileceği şekilde eğilip, "Son bir şey diyeceğim." demişti. Derin bir nefes aldıktan sonra, samimi bir şekilde gülümsedi. Tekrardan sadece onun duyabileceği şekilde konuşamaya başladı.
"Eğer sana ihanet edecek olsaydım, parayı nasıl sıfırlayacağın hakkında soruşturmayı buradan çıktığım anda açardım. Üstelik senin gibi milyarder olan birisine, üst rütbeli diye kabul etmediğin bu adamın açacağı soruşturmanın nasıl detaylı olacağını düşünmeni isterim. Dusha'ya olan borcun ve işlemi Djurat sınırları içinde yapmayacağın, sana soruşturma açtırmak için bir ton sebebim var gibi. Ama Alep Bey, sizi seviyorum. Hayranınızım. Bunlar dudaklarımın mühürlü olacağının ve ihanet etmeyeceğimin kanıtı. Üst rütbeli değil diye reddettiğiniz bu çocuğun sadakatini bir kez daha düşünün. Bu yanınızdaki adamların hepsinden daha işe yarar bir adamım. Üstelik, en yakın arkadaşım dahi içinizde. İstesem onu da sorgu odasına çeker saatlerce dövüp konuştururum. Ama dediğim gibi Alep Bey, benden sadık birini bulmanız imkansız. Bir kez daha düşünün, beni bulabileceğiniz yer karakol."
Dedikten sonra kartı sakince cebine koyup, ilerlemeye başladı. Eğer diretirse, bir şeyler döndüğünü anlayabilirdi Alep. Bu yüzden posta koyup, hızla çekilmeliydi. Acilen bir telefon kulübesi bulup, Usta Karısını aramalıydı. Şimdilik kendini uzaklaştırması en iyisi olacaktı.
Alep ayağa kalkıp omzuna dokunduktan sonra kartını vermişti. Bir kaç saniye karta baktıktan sonra, daha iyi yerlere gelmekten bahsetmişti. Tam düşündüğü gibi, basit bir polis memurunun işe yarayacağını düşünmüyordu Alep. Kudretli Ayı adam henüz çıkmadan hızla ayağa kalkmış ve sakince yanına adımlamıştı. Kulağına sadece onun duyabileceği şekilde eğilip, "Son bir şey diyeceğim." demişti. Derin bir nefes aldıktan sonra, samimi bir şekilde gülümsedi. Tekrardan sadece onun duyabileceği şekilde konuşamaya başladı.
"Eğer sana ihanet edecek olsaydım, parayı nasıl sıfırlayacağın hakkında soruşturmayı buradan çıktığım anda açardım. Üstelik senin gibi milyarder olan birisine, üst rütbeli diye kabul etmediğin bu adamın açacağı soruşturmanın nasıl detaylı olacağını düşünmeni isterim. Dusha'ya olan borcun ve işlemi Djurat sınırları içinde yapmayacağın, sana soruşturma açtırmak için bir ton sebebim var gibi. Ama Alep Bey, sizi seviyorum. Hayranınızım. Bunlar dudaklarımın mühürlü olacağının ve ihanet etmeyeceğimin kanıtı. Üst rütbeli değil diye reddettiğiniz bu çocuğun sadakatini bir kez daha düşünün. Bu yanınızdaki adamların hepsinden daha işe yarar bir adamım. Üstelik, en yakın arkadaşım dahi içinizde. İstesem onu da sorgu odasına çeker saatlerce dövüp konuştururum. Ama dediğim gibi Alep Bey, benden sadık birini bulmanız imkansız. Bir kez daha düşünün, beni bulabileceğiniz yer karakol."
Dedikten sonra kartı sakince cebine koyup, ilerlemeye başladı. Eğer diretirse, bir şeyler döndüğünü anlayabilirdi Alep. Bu yüzden posta koyup, hızla çekilmeliydi. Acilen bir telefon kulübesi bulup, Usta Karısını aramalıydı. Şimdilik kendini uzaklaştırması en iyisi olacaktı.
► Show Spoiler

GERIR BIREJ



Re: [Mabi Chüimimuta] Mabi Mabi Dövüşü
#15Alep, dediklerine karşılık olarak sadece gülmekle yetiniyor ve hızlıca oradan ayrılışını izliyor. Yeni inşa edilmiş olan telefon kulübelerinden bulunduğun tavernanın yakınlarında bulamadığın için Gide Meydanı'nın merkezine çıkıyorsun ve orada bulunan telefon kulübesine geçip Usta Karını arıyorsun. Usta Karın telefonu açıyor ve sana yüksek sesle "Niye bu saatte arıyorsun pezevenk?" cümlesini kuruyor. Kısa bir muhabbetin ardından sana adresini veriyor ve "Yarın sabah evime gel. Ne yapacağımıza karar verelim. Bir daha da bu saatte arama, ayı. İyi geceler." Telefonu son bir söz söylemene izin vermeden kapatıyor. Telefon kulübesinde kendin ile baş başa kalıyorsun.
Off Topic
Eğer bu gece için yapacak başka bir şeyiniz yoksa konuyu sonlandırabiliriz. Eğer sonlandırmak isterseniz son bir RP yazmanız gerekmektedir. Bu konunun sonlandırılması üzerine GM tarafından yarın sabahı ele alan yeni bir konu açılacaktır. Alternatif olarak geceye devam etmeniz de mümkün tabii.
Re: [Mabi Chüimimuta] Mabi Mabi Dövüşü
#16Alep'in gülüşünden sonra, bu durumu karakola bildirip bildirmemesi konusunda ikilemde kaldı ayı. Ancak şimdilik bir iş kapamadığı için, bildirmemeyi tercih ediyordu. Eğer olursa hızlıca bu durumu bildirebilirdi. Hatta karakola değil, direk ülke başkanına çıkmalıydı. Bu durum ikisi arasında gizli kalmalıydı, karakolun içinden bilgi sızdırılabilirdi. Bu yüzden kararını vermişti ayı telefon kulübesi ararken, eğer Alep'in adamı olabilirse durumu sadece ülke başkanına bildirecek ve muhteşem bir ajan olacaktı. Kaslı Ajan Mabi Mabi. Oldukça hoş duruyordu. Telefonu eline alana kadar mutlu bir yüz ifadesi vardı. Usta karısının sesini duyması ve bağırması ile birlikte kafasını telefon kulübesine dayadı.
"Seni seviyorum usta karım."
Diye geçirdi içinden. Usta karısının adresini almış ve yarın sabah gelmesi istenmişti. "Kahvaltı zamanı sevişilmez ki? Benim 100 şınav, 100 mekik çekmem gerek. Nasıl olacak yahu?" Diye düşündü. İçi kederle dolmuştu o anda. Usta karısını kaçıramazdı, ancak yüz şınav ve yüz mekiği de kaçıramazdı. İkisini bir anda nasıl yaparım diye kara kara düşünmeye başladı telefon kulübesinde kapanmış telefonun ardından. Kendini yere bıraktı. Yüzüne baksanız, ne kadar depresif olduğunu anlayabilirdiniz o an. "Ne yapacağım? Mekik çekerken sevişebilir miyim? Şınav çekerken? Ben ne yapacağım? Tanrım, yani kaslarım... Bana yardım edin... Lütfen..." Ağlamaya başlıyordu Mabi Mabi. Kudretli Ayı'nın en içten ağladığı zamanlardan birisiydi...
"Seni seviyorum usta karım."
Diye geçirdi içinden. Usta karısının adresini almış ve yarın sabah gelmesi istenmişti. "Kahvaltı zamanı sevişilmez ki? Benim 100 şınav, 100 mekik çekmem gerek. Nasıl olacak yahu?" Diye düşündü. İçi kederle dolmuştu o anda. Usta karısını kaçıramazdı, ancak yüz şınav ve yüz mekiği de kaçıramazdı. İkisini bir anda nasıl yaparım diye kara kara düşünmeye başladı telefon kulübesinde kapanmış telefonun ardından. Kendini yere bıraktı. Yüzüne baksanız, ne kadar depresif olduğunu anlayabilirdiniz o an. "Ne yapacağım? Mekik çekerken sevişebilir miyim? Şınav çekerken? Ben ne yapacağım? Tanrım, yani kaslarım... Bana yardım edin... Lütfen..." Ağlamaya başlıyordu Mabi Mabi. Kudretli Ayı'nın en içten ağladığı zamanlardan birisiydi...
► Show Spoiler

GERIR BIREJ



Re: [Mabi Chüimimuta] Mabi Mabi Dövüşü
#17Off Topic
Konu sonlanmıştır.
Ödüller:
Mabi Chüimimuta
• 50 IP
Ödüller:
Mabi Chüimimuta
• 50 IP