
"Livei'nin biricik sevgilisi neredeydi?"
Bir süre sonra beklediğin sesleri duymaya başlıyorsun. Sesler gittikçe daha da bulanıklaşıyor, uzaklaşıyor ve bir süre sonra yok oluyor. Gözlerini kapatıyor ve hemen ardından açıyorsun. Az önce içinde bulunduğun odadan eser yok. Kız? Ortalarda yok. Dış sesler? Sanki hiç olmamış gibi. Tamamen beyaz bir alandasın ve karşında tek bir nesne var. Bir vazo.
Çok geçmeden gözlerini açıyorsun ve yanındaki kızın ağlayarak yatağa kapandığını görüyorsun. Shira ise bulunduğun odaya geliyor ve "Adamı bırakacağız. Bize-" derken kendi sözünü kesiyor ve yataktaki kıza hüzünlü bir ifadeyle bakıyor. Kızın yanına gidiyor ve "Çektiklerin için çok özür dilerim. Biliyorum, bir özür yeterli değil. Hadi seni evine götürelim." diyor. Kız ise ağlayarak ayağa kalkıp Shira'nın elini tutuyor ve Shira sana başıyla selam verip odadan çıkıyor. Kız ise sinirli bir şekilde sana bakıyor ve odadan Shira ile birlikte ağlayarak çıkıyor. Friks ise hızlıca yanına geliyor ve dizlerinin üstüne çöküp yere bakıyor. Bir süre sonra titremeye başlıyor ve yüzünü sana doğrultuyor. Gözyaşlarını tutamadığını görebiliyorsun. Sana tek bir cümle sarf ettikten sonra yere kapanıyor. "Mavi yaşıyor."
Friks, kendine geldikten sonra bir güzel dayak yemiş olan adamı kucaklıyor ve çıkmaya hazırlanıyor. Sana dönüyor ve "Bu adamı evine bırakıp yola çıkıyoruz. Mavi'nin nerede olduğunu biliyoruz. Neden ölü sandığımızı da sana açıklamam gerekiyor sanırım. Yolda bir güzel açıklarım." diyor ve hemen ardından yarı baygın adam "Buğ yağınınıza kağılmayacak." diyor. Friks, adama tokat atıp "Kes sikerim belanı yavşak." diyor. Kısa süre sonra yola çıkıyorsunuz ve adamı bıraktıktan sonra bir başka yere doğru ilerliyorsunuz. O sırada Friks, konuşmaya başlıyor. "Şimdiden söyleyeyim, önce benim eve uğrayacağız ve arabamı alacağız. Biraz uzak. Shira da bize katılacak. Asıl konuya gelecek olursak... Mavi yolda uzun süredir kavgalı olduğu birini gördü ve görev yerinden ayrıldı. Onu durdurmaya çalıştık fakat o adam ile arasında olanlar çok basit şeyler değil. Durduramadık ve Mavi'nin bağırma sesini duyduk. Bağırma sesinin hemen ardından bir kurşun sesi geldi. Mavi'nin acı çığlıklarını duyduk ancak oraya gidemedik. Mavi'nin emrinden çıkmak istemedik. Buraya gelmeden önce bize bir olay olursa karışmamamızı söylemişti. Ne olursa olsun." Friks'in evinin olduğu sokağa geldiğinizde araba ile karşılaşıyorsunuz. Yeni çıkan modellerden kırmızı bir araba olduğunu görüyorsun. Friks, bir tepki göstereceğini düşünerek "Ne var amına koyayım? Biraz para biriktirdim aldım." diyor. Arabaya biniyorsunuz ve ilerlemeye başlıyorsunuz. Friks arabayı sürerken torpidodan çakmağı uzatmanı istiyor ve bir sigara yakıyor. "Adamı sorguladık, kimseyi öldürmeme emri aldıklarını söylediler. Mavi'nin tanıdığı bu herif rütbeli bi' tip. Mavi'yi özellikle öldürmemelerini söylemiş. Yani ölmüş olması imkansız. Şu an Mavi'yi nerede tuttuklarının bilgisini de aldık. Gerisinin bir önemi yok zaten." Kısa bir sessizliğin ardından Friks, kendi kişiliğini yansıtmayan bir soruyla geliyor. "Bu arada... Nasıl hissediyorsun?"