► Show Spoiler
Pudaerø şehrinin Dusha Krallığı içindeki yerine bakıldığında ne kadar önemli bir din merkezi olduğu ve ibadethaneleriyle ünlü olduğu rahatlıkla anlaşılabilir. Dushuma dini ne yazık ki yorumlamaya çok açık bir din olduğundan belirli zaman dilimlerinde bu dinin insanları manipüle etmek için kullanıldığı bilinmektedir. Bunun en yakın örneği, P.S. 38 yılında gerçekleşmiş olan toplu intihardır. Kimliği hala bulunamamış bir suçlu, dindar insanları bir araya getirip birbirinden farklı suçlar işlemelerini sağlamış ve aralarından birinin yakalanmasıyla hepsinin topluca intihar etmelerini sağlamıştır. Bu gibi vakaların bir daha yaşanmaması adına kral, Polis Teşkilatı'nın her türlü söylentiyi incelemesi gerektiğini belirtmiştir.
"Beyim, iki patlıcanı 20 bof'a satıyorum, daha ne yapayım? Poshota sana bolluk versin, kötülüğünü alsın."
Pazar yerindeki satıcıların bas bas bağırışlarının sesi kaldığınız otelin içine kadar rahatça geliyor. Bir süre sonra, bu sese telsizinizden gelen bildiri eşlik ediyor. Bir haftadır planlanmakta olan köy ziyaretinin bugün olduğunu fark edip erken saatlerde karakola geliyorsunuz. Karakolun kargaşasından uzak kalan bekleme alanına geçiyorsunuz ve bu vakada size eşlik edecek olan elemanları bekliyorsunuz. Onları beklerken karşınıza Dusha'nın Teşkilat Başkanı çıkıyor. Başkan Epuno, gülümsemese bile size gözünü doğrultup "Günaydın, memurlar." demekle yetiniyor. İri yarı olan başkan önünüzden geçerken görüşünüzü kapattığı için göremeseniz de başkan çekildiği anda uzaktan bir adamın bağırarak size doğru yaklaştığını fark ediyorsunuz. Daha ne olup bittiğini anlayamadan adam yanınıza oturuyor ve elini uzatıyor. "Ay ölüyordum bu ne böyle, ne kötü yapmışlar bu merdivenleri. Ben Dongota canlarım. Dongota Potua."
Dongota Potua
► Show Spoiler
Komiser Dongota'nın değişik yüz yapısı ve kalın kaşlarından gözlerinizi bir süre alamıyorsunuz. Vakaya atanmış olan başpolis memurunu beklerken Komiser Dongota sizinle konuşmaya devam ediyor. "Bak çok alımlı, güzel bir kızımızsın. Sen de çok yakışıklı bir oğlansın, aman dikkatli olun. Manyak bu köylüler, her şeyi beklerim ben. Aman diyeyim." Sözlerini bitirdikten sonra tam karşısındaki polis memuruna gözlerini çeviriyor. "Kız bana şuradan çay getir bak koparırım kıçını." Dongota'nın laflarını duyan kız telaşla sağdaki koridora koşuyor ve bir dakika içinde Dongota'ya çay getiriyor. "Poshota yesin seni, hadi bakalım." Kısa bir süre bekledikten sonra Dongota elini sağa doğru uzatıp size doğru gelen, senin yaşlarında birini gösteriyor. "Aha bakın bu işte bizimle geliyor bak bak!" Etrafındakilerin aksine soluk ve beyaz bir tene sahip olan memur yanınıza oturuyor, iç çekiyor ve konuşmaya başlıyor. "Selamlar, selamlar, selamlar. Bendeniz Gututo Hefuma. On sekiz yaşındayım ve bu yaştan başpolis memuru oldum. Ana Dushalı, baba Himotalı. Umarım iyi geçinebiliriz, geçinemezsek de sıkıntı yok."
Gututo Hefuma
► Show Spoiler
Herkes toplandıktan sonra Komiser Dongota ayağa kalkıyor ve hem sizlere hem de Gututo'ya birer tane kelepçe uzatıyor. "Koyun şunları arka cebe, aman unutmayın bak yanarız." Ardından siz de kalkıyorsunuz ve karakoldan çıkıyorsunuz. Pudaerø şehrinin merkezine yakın olan karakolun hemen yanındaki Aduri Gupuha Anıtı'nın etrafındaki kalabalıktan uzaklaşıp onu takip etmenizi isteyen Komiser Dongota'nın ve Gututo'nun peşinden gidiyorsunuz. Dongota tekrardan konuşmaya başlıyor. "Sadece on beş dakikalık bir yürüme yolu var canlarım, arabaya falan hiç gerek yok yani." Yaklaşık iki dakika daha yürüdükten sonra Dongota tekrar konuşmaya başlıyor. "Ay ağzınız var diliniz yok ayol, hadi anlatın, kimsiniz nesiniz?"
Off Topic
Bu konunun GM'i Barisu olarak sizlerle birlikteyim. GM yazma günleri Pazartesi ve Perşembe'dir. İlk turunuzu Pazartesi gününe kadar yazmanız gerekmektedir. Lütfen ilk turlarınızda karakterinizin konuşma rengini belirtmeyi unutmayınız. NPC'lerin konuşma renklerini değiştirmeniz durumunda lütfen onların renklerini de belirtiniz.