Himota Tarzı Dövüş Sanatı
Himota Tarzı dövüş sanatı aslen onaylanmış bir dövüş sanatı değildir. Kıtasal Savaş’ın biraz öncesinde yetişkin bir Himotalı savaşçı tarafından bulunmuş ve yakınları tarafından onu onurlandırmak adına öğrenilmiş ve öğretilmiştir. Kendisinin ismi tarihin tozlu sayfalarında yitip gittiğinden insanlar ona, ülkeye kattığı dövüş sanatında, savaşta elde ettiği başarılardan ve savaşta adamlarının kurtulması için düşman orduya tek başına saldırmasından dolayı efsane anlamına gelen Begoni ismini takmıştır. Onaylanmamış olmasının sebebi ise bir ismi olmamasıyla beraber tamamlanmamış olmasıdır. Günümüzde bu sanata durmadan yeni teknikler eklenmektedir. Bu eylemin gözetimini ise Yükseliş İni Öğretmeni yapmaktadır. Her ne kadar tamamlanmamış olsa da altyapısı ve izlediği yol belli bir sanattır. Begoni dövüş sanatı fikrini Kıtasal Savaş’tan önce düşünmüşse de bütün içeriğini savaş ile şekillendirmiştir. Zaten bu fikir Begoni’nin aklına o zamanlar kullanımı sınırlı olan demir elementini en verimli nasıl kullanabileceğini düşünürken gelmiştir. Bu sebepten dolayı Begoni tarafından bulunan bütün teknikler ve duruşlar karşısındaki kişiye en fazla zararı vermek ve en kısa zamanda etkisiz duruma getirmek üzerinedir. Bu yüzdendir ki, bilinen bütün teknik ve duruşlar sert ve direkt olarak tanımlanabilir. En bilinen özelliği ardışık saldırılar ile rakibin ve düşmanın onlar daha karşılık veremeden işini bitirme amacıdır.

Himota Tarzı Kılıç Sanatı
Himota tarzı kılıç sanatı Uzak Çağ’ın sonu ile Değişim Çağı’nın başlangıcına dayanan bir sanattır. Hiçbir onaylı tekniği veya duruşu olmayan tek sanattır. En eski zamanlardan şimdiki zamana kadar kişilerin yaşamları boyunca elde ettiği deneyimi bir sonraki nesle aktarmasıyla yaşayan bir sanattır. Tarih boyunca karşılaşılmış düşmanların ve rakiplerin hareketlerini kavrayıp bu hareketlere karşı karşıt hareketler bulunması sonucu meydana gelmiştir. En kapsamlı sanat olduğundan tam teşekküllü ustalaşması bir yaşam süren bu sanat sadece deneyim yoluyla öğrenilir. Bireysel üstünlük kurma üzerine olan bu sanatta en önemli etmenler hız, çeviklik ve hareket özgürlüğüdür. Bu şartları sağlamak adına bütün Kurt İni öğrencileri hareket, saldırı ve tepki hızlarının arttırılması ve her koşulda istedikleri gibi hareket edebilmelerini sağlamak adına eğitilirler. Ataları gibi sadece hafif zırh giyerler ve tek elli kılıç kullanırlar. Arada sırada da küçük kalkan kullandıkları görülür.

Himota Tarzı Ok ve Yay Sanatı
Himota tarzı okçuluk, tıpkı kılıç sanatı gibi, kökeni Uzak Çağ sonu ile Değişim Çağı başlangıcına uzanır. Kılıç sanatının aksine bireysel üstünlük değil sayısal üstünlük önemlidir. Öğrenciler Şahin İni'nde eğitim alırlar. Olanak olduğu sürece öğrencilere bir arada olmaları ve beraber hareket etmeleri öğretilir. Öğrencilere oldukları yerden hedefi vurmaktan çok hem kendileri hem de hedef hareket ederken ok atma öğretilir. Ayrıca ardı ardına farklı yönlerde bulunan hedefleri nasıl vuracakları da öğretilir. Öğrenilmesi ve ustalaşması en zor sanattır. Ataları gibi kısa yay kullanırlar. Bilinen tek teknik bir ok gerilirken geren elin parmakları arasında üç ok tutmak, böylece toplamda dört tane oku kesintisiz atmaktır.